En Çok Para Kazandıran İşler
Kendi işinizi kurmak ve çok para kazanmak istiyorsanız hangi sektörlerin daha güçlü olduğunu bilmeniz gerekiyor. Tutkunuz içlerinden biriyle paralelse, girişimcilik dünyasına girmenizin vakti gelmiş olabilir.
En hızlı büyüyen küçük ölçekli iş fikirlerini incelemeniz, hangi işe başlamak veya hangi işin parçası olmak istediğinizi anlamanın en iyi yoludur. Hangi pazarların eskisinden daha iyi durumda olduğunu merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edin.
Kazanç elde edebileceğiniz bir iş kurmak istiyorsanız aşağıda yer alan yatırım fırsatlarını değerlendirebilirsiniz. Kısa sürede para kazandıran bu işler, yeni iş kurmak isteyen girişimciler için faydalı olacaktır:
1 – Tavuk yetiştiriciliği
Sağlıklı beslenmeye günden güne daha çok önem veren insanlar kırmızı et yerine beyaz eti tercih etmeye başlamışlardır. Son yirmi senedir tavuk ve yumurta tüketimi tüm dünyada sürekli bir artış trendindedir. Hiç şüphe yok ki bu durum da tavuk yetştiriciliğini en kazançlı işlerden biri yapıyor. Türkiye’de son 10 yılda yaklaşık %200’e yakın büyüyen tavukçuluk sektörünün, gelecek 10 yıl içinde de ivme kazanarak büyümesi bekleniyor.
2 – Çevre dostu inşaat
Kirlilik seviyesini minimumda tutmayı başararak makine ve bina inşaatı yapan mühendisler ve müteahhitler işlerini inanılmaz derecede büyütebilirler. Küresel ısınma ve çevre kirliliğine ilişkin yerel ve ulusal endişeler, büyümek isteyen işletmeler için fırsatlar yaratıyor. Buna çevre dostu boya, inşaat malzemeleri veya güneş paneli üreticileri ve dağıtıcıları da dahildir.
3 – Bebek ürünleri
Bebek mamaları, kıyafetleri, eşyaları ve oyuncakları üretimi ve satışı en karlı ve en çok para kazandıran işlerden biridir. Türkiye’de 0-5 yaş arası nüfusun 5 milyona yakın olduğu tahmin edilmekte. Nüfus sürekli arttığından, bu tür ürünlere olan talep de her geçen gün artıyor. İşinizi stratejik bir biçimde konumlandırabilirseniz çok kazançlı bir işe sahip olabilirsiniz.
4 – E-ticaret yapmak
İnternetin her geçen gün daha yaygın hale gelmesi ve mobil kullanıcı sayısının da artmasıyla e-ticaret sektörü, en çok para kazandıran sektörler arasında üst sıralara yükselmeye devam ediyor.
5 – Metal ürün üretimi
Birçok endüstrinin küçük ve orta ölçekli demir araçlara ihtiyacı vardır. Tarım, inşaat ve maden endüstrileri demir ekipmanların en önemli tüketicileridir. Yerli metal ve çelik üretimi yapan işletmeler ve aynı zamanda duyarlı işlere özgü aygıtların endüstriyel üreticileri büyüme oranları en istikrarlı olan işletmelerdir.
6 – Mobil sağlık
Günümüzde insanlar sağlıklarına daha fazla dikkat etmeye başladılar ve sağlık durumlarıyla periyodik olarak ilgileniyorlar. İnsanlara sağlık, tıp, beslenme ve aynı zamanda değerlendirme yöntemleri ile ilgili hizmetler sunarsanız aylık bazda binlerce dolar kazanırsınız. Akıllı telefonlar ve tabletler için kilo verme programları, adet döngüsü hesaplama ve güvenli dönem, günlük ve haftalık enerji kalori alımı veya vücut geliştirme egzersizleri gibi mobil sağlık uygulamaları/ geliştirirseniz aylık ve yıllık aboneliklerle bir sürü para kazanabilirsiniz.
7 – Özelleştirilmiş gıda dükkanları
Büyük süpermarketler her zaman revaçtadır ancak tüketiciler özelleştirilmiş gıda dükkanlarına da ilgi göstermeye başladılar ve buralara yüklü ödemeler yapmaktan kaçınmıyorlar. Şirketiniz yerli üretime, vegan/vejetaryen, glütensiz, şekersiz veya en basitinden sağlıklı gıdalara odaklanabilir. Her zaman kendi pazarınıza sahip olmanın hayalini kurduysanız saldırıya geçmenin zamanı gelmiş olabilir.
8 – Sosyal medya pazarlama
Akıllı yatırımcılar sosyal medya hesaplarından sponsorlu yayınlar, linkler ve tweetler paylaşarak takipçilerini arttırıyorlar ve bir sürü para kazanıyorlar. Hesaplarını büyütmek için zamanı olmayan birçok şirket bu sosyal medya profillerden bazılarını satın alıyor. Facebook, Twitter, G+, Pinterest veya LinkedIn aracılığıyla paylaşımlar yapabilir ve para kazanabilirsiniz.
9 – Doğal bitkiler ve organik gıdalar
İnsanlar bir sürü işlemden geçen ve kimyasal malzemelerle korunan fast food yiyecekler ve şişelenmiş içecekler yerine hayvanlardan ve bitkilerden üretilen taze ürünlere yönelmeye başladı. Çeşitli hastalıkları ve rahatsızlıkları tedavi etmek amacıyla kullanılan bitkiler ilaç ve bitkisel gıda takviyeleri üretmek için harmanlanıyor. Doktorlar insanların daha sağlıklı ve dinç olması için taze sebzeler, yumurtalar, et ve meyveler yemelerini tavsiye ediyor. İşte bu nedenle taze meyve ve sebzelere ve aynı zamanda doğal bitkisel içeceklere olan talep büyük bir hızla artıyor. Bitkisel ürünler üretebilmek ve satabilmek için gerekli ruhsat ve izinleri almanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
10 – Yapı malzemeleri satışı
Her gün yeni binalar yapılıyor. Neyse ki, yeni konut yapılarının birçoğu gelişmekte olan bölgelerde yer alıyor. Gelişmekte olan bölgelerde yapı malzemeleri işine girerek kazanç sağlayabilirsiniz. Distribütörlük lisansı almak için yeterli sermayeniz yoksa marangozlar, tesisatçılar, kaynakçılar, tuğla örücüler ve beton tuğla kalıpçıları, alüminyum ve cam ustaları gibi son kullanıcılara malzemeler satabilirsiniz.
Döşeme, çelik çubuklar ve kirişler, çakıl, keskin köşeli kum, ahşap ve kaplama, bağlantı çubuğu, plastik borular, lavabo ve diğer tesisat işleri, çimento, elektrik tesisatları, sürgülü cam pencereler ve kapılar, demir kapılar ve güvenlik kapıları, mobilya teçhizatları, endüstriyel tuğlalar, demir ince levhalar, asbest çatı kaplamaları, emülsiyon boya ve parlak boya üreticisi, toptancısı veya distribütörü olarak hızlı satışlar yapabilirsiniz ve iyi kazanç elde edebilirsiniz.
11- Danışmanlık
İster güvenlik, ister SEO, ister pazarlama, isterseniz de insan kaynaklarında uzmanlaşmış olun bu sektör 2014 yılında %11.4 büyüme kaydetti ve büyümenin uzun bir süre yavaşlaması beklenmiyor. Değişen kanunlar, arama motoru optimizasyonuna olan ihtiyaç ve aynı zamanda evrim geçiren her türlü mobil cihazla kendilerini temsil etme gerekliliği, işletmelerin problemlerle karşılaşmalarına neden oluyor. İşletmelerin yardıma ihtiyacı var ve bunun için ödeme yapmaya hazırlar. Bu tür bir uzmanlık sunabilirseniz iyi paralar kazanabilirsiniz.
12 – Bilgi işlem destek hizmetleri
Evet, genel anlamda bilgisayar teknolojisi şüphesiz şekilde çok para kazandıran iş alanlarında biri ancak bilgi işlem hizmetleri çok daha iyi performans gösteriyor. İster yerinde yönetim sistemleri olsun, ister sistem tasarlama olsun bu alandaki satış büyümesi geçen yıla göre %15 arttı. Sanal suçlar ve DDOS saldırıları yükselişe geçtiğinden şirketlerin veri korumaya, ihlallere ve güvenliğe yönelik endişeleri her geçen gün artıyor. Bu nedenle şirketlerin bilgi işlem destek şirketlerine akın etmesi hiç de şaşırtıcı değil.
13- Muhasebe hizmetleri
Muhasebe resesyondan etkilenmeyen sektörlerden biridir. Mümkünse güvendiğiniz ve sizi şahsen tanıyan insanlarla iyi iş ilişkileri kurun. Muhasebe alanında deneyim sahibi olmanız avantaj sağlasa da, muhasebe firması açmak için birine ihtiyacınız yoktur. Yanlış işler yapmak yerine lisanslı bir profesyoneli işe alabilirsiniz. Ancak yine de çok fazla sorumluluk almanız gerekeceğinden, bulanık sulara dikkatli bir şekilde dalmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
14 – Mimarlık firmaları
İster inanın ister inanmayın, birkaç sene öncesine kadar dibe vuran bu sektör hızlı bir geri dönüş yaptı. Bu sektör geçtiğimiz 12 ay içinde peyzaj mimarlığından etüde, haritacılıktan teknik resim hizmetlerine kadar hiçbir yavaşlama işareti göstermeden %14 büyüdü. Mimarların yardımıyla kendine gelen gayrimenkul piyasasının bu artıştaki etkisi çok büyük.
15- Akıllı ev sistemleri
Akıllı telefonlarla birlikte akıllı ürünlerin hayatımızı istilası hız kazandı. Akıllı ev sistemleri de akıllı ürünler pazarında büyük bir pay sahibi. Çok para kazanmak istiyorum diyenlerin gözardı etmemesi gereken bir alan.
16- Tasarruf cihazları
Teknolojinin gelişimine bağlı olarak enerji ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Enerji ihtiyacına paralel olarak enerji üretimi artmadığında ise enerji daha pahalılaşıyor. Faturaların kabarık gelmesi de insanları tasarrufa yönlendiriyor. Bu sebeple enerji tasarruf cihazları sektörü iş kurmak isteyenler için büyük bir cazibe merkezi konumunda. Hatta bazı bayilik veren firmalar çok cazip fiyatlarla ve yüksek kazançlarla iş fırsatı sunuyor.
Günümüzde Yapılacak Yenilikçi İşler
Yenilikçi fikirler arayan bir girişimci misiniz? O Halde bu yazı size hitap ediyor. Paylaşacağımız 15 iş fikri, başarılı ve karlı işler kurmanıza yarayabilir.
Bu liste rastgele bir araya getirilmiş fikirlerden değil, günümüz piyasa şartlarında değerlendirilmiş ve daha önce denenmemiş yenilikçi adımlardan oluşuyor.
Bu yenilikçi fikirlerden herhangi birini şimdi hayata geçirmeniz, piyasa doyuma ulaşmadan başarı sağlamanız için önemli bir adım olacaktır. Listede iş hayatınızda ihtiyacınız olabilecek ve herkese hitap eden bir başlık bulunuyor.
Aşağıda, internet satışından, dükkan açmaya ya da mobil bir yemek işi kurmaya kadar herhangi bir alanda işinize yarayabilecek bir fikir bulacaksınız:
17- Abonelik Kutuları
Şimdiye kadar abonelik kutuları ile ilgili hiçbir şey duymadıysanız muhtemelen mağarada yaşıyorsunuz.
Özetle: Müşteri sizin servisinize üye oluyor ve siz de farklı ürünleri toplayarak genelde aylık olarak müşteriye gönderiyorsunuz. Bu yöntem genelde oyunlar, kırtasiye ya da şekerleme alanlarında kullanılıyor ve her kutunun içeriği sürpriz olarak kalıyor. Oldukça eğlenceli bir konsept ve bu nedenle de popülerliği günden güne artıyor.
Bu iş fikri yeni başlayan girişimciler için oldukça ideal. Henüz kullanılmamış çok fazla ürün çeşidi var. Piyasadaki boşlukları araştırıp abonelik sistemini kullanabilirsiniz.
18- Yemek Servisi
Uzun saatler çalışan ve sağlıklarına önem veren insan sayısının artmasıyla yemek servis hizmeti yükseliş trendinde. Hazır yemek çeşitliliği, yeni girişimcilere sıkıntı yaşatmayacak kadar fazla. Diğerlerinin arasından sıyrılmak için doğru tercihi yapmak önemli.
İşte bu konuda değerlendirebileceğiniz birkaç fikir:
- Vegan Beslenme
- Glütensiz Gıdalar
- Sporcular arasında meşhur Paleo diyeti
- Yerli Üretim Ürünler
- Çiğ Gıdalar
- Yüksek Proteinli Yiyecekler
- Diyetisyenler Trafından Önerilen Öğünler
Bu servisler genellikle üyelik usulü çalışıyor ve düzenli getiri sağlıyor.
19- Sanal Gerçeklik Aksesuarları
Sanal gerçeklik günümüzdeki en ileri oyun teknolojisi ve bu alana girip aksesuarlarını satmak için en ideal zamanlardayız. Sanal gerçekli ürünleri zaten piyasada oldukça popüler. Sanal gerçeklik aksesuarları ise halen büyüyor. Bu alanda başarılı olmak için de teknoloji dehası olmanıza gerek yok. Farklı dizaynlara sahip koruyucu kaplar ya da sanal gerçeklik gözlükleri için çıkartmalar tasarlamanız yeterli.
20- Online Eğitim
Sadece dil öğrenme uygulamaları ya da online derslere baktığınızda bile bu alanın son yıllarda devasa bir büyüme yaşadığını görebilirsiniz.
Henüz girilmemiş ve talep olan bir alan bulmanız halinde hem insanların eğitimine destek olabilir hem de para kazanabilirsiniz.
21- Sağlıklı Evcil Hayvan Mamaları
Yenilikçi iş fikirleri denilince evcil hayvan mamaları muhtemelen aklınızın ucundan bile geçmemiştir. Çoğumuzun evcil hayvanı var ve bu hayvanların tamamı beslenmeli. Yani evcil hayvan maması çok büyük bir endüstri. Peki bu kadar fazla ve büyük mama üreticisi varken siz nasıl aradan sıyrılabilirsiniz?
İnsanlar arasından popülerleşen beslenme şekilleri, bir süre sonra hayvanlar için de popüler hale geliyor. Yani hali hazırda insanların ilgilendiği Paleo diyeti, sağlıklı beslenme gibi modaları hayvanlara uyarlayabilirsiniz. Kendinizi belirli bir çevreye pazarlamaya, genele yayılmamaya dikkat etmeniz önemli.
22- Etik Makyaj
Ünlü makyaj malzemesi markalarının etik anlayışları her geçen gün daha fazla sorgulanıyor ve birçoğu, hayvanlar üzerinde test yaptıkları için boykot ediliyor.
Kaliteli ve etik değerlere sahip bir üretim metodu kullanmanız, başarıyı da beraberinde getirecektir. İnsanlar artık sadece gıda ürünlerinde ahlaki yaklaşım aramıyor. Ayrıca, bu alana ne kadar erken girerseniz büyük şirketlerle rekabet riskiniz o kadar azalır.
23- Rahat Ev Mobilyaları
Eğer Pinterest kullanıcısıysanız, hygge terimini duymuşsunuzdur. Hygge, Danimarka tarzı rahat ve kaliteli mobilyalar için kullanılan Danca bir tabir. Fazla bilinmeyen “Hygge” tabirinin İnternet’te aratılması sonucu kolayca müşterilerinize ulaşabileceğiniz bu sektöre, henüz keşfedilmemişken girmek akıllıca olacaktır.
İnsanları rahat hissettirecek mum, battaniye, banyo köpüğü, yatak, koltuk, hamak vb. her şeyi satabilirsiniz.
24- Nostaljik Lokantalar
Geçmişe özlem ve nostalji şu anda oldukça revaçta. Her gün internette karşımıza çıkan şakalar vb. bile bunun göstergesi. Bu herkesin sevdiği ve özlediği şeyi alıp eşsiz ve karlı bir lokantaya çevirmek mantıklı bir girişim. Bir dönem, yıl ya da tema belirleyip menüden dekora ve mekanda çalacak müziklere kadar her şeyi planlayın.
Örneğin 90’lı yılların oyunları temalı bir yer açıp piksel görünümlü duvarlar ve klasik oyun müzikleri ile insanları kendinize çekebilirsiniz.
Nostalji, araştırma yapıp yaratıcı olmanız gereken fakat yeni girişimler için oldukça verimli bir alan.
25- Fitness Teknolojisi
Bu başlık günümüzün en popüler iki eğilimini içerisinde barındırıyor: Spor ve teknoloji. Konu spor teknolojisi olduğunda seçenekler neredeyse sonsuz ve bu büyüklükteki bir alanda araştırma yapmak yorucu olabilir.
Var olan tüm teknoloji ve spor tekniklerini bir araya getirecek farklı farklı yollar mevcut ve bu nedenle Amerika’yı tekrar keşfetmenize gerek yok. Yoga öğreten bir akıllı telefon uygulaması yapabilir, akıllı saatleri spor eğitimi için dizayn edebilir ya da giyilebilir bir fitness teknolojisi tasarlayabilirsiniz.
Hali hazırda piyasada bulunan bir fikri alıp değiştirerek de eşsiz bir ürün elde edebilirsiniz. Örnek olarak ise; engelliler için spor uygulaması ya da çocuklara yönelik fitness saatleri gösterilebilir. Belirli bir grup için spor konusunda yardımcı olabilirse iş fikriniz başarıya ulaşacaktır.
26- Glütensiz Tatlı
Herkes tatlı sever. Fakat ne yazık ki glüten hassasiyeti nedeniyle bazı insanlar bizim gibi bu keyfi tadamıyor. Tam bu noktada siz devreye giriyorsunuz. Glütensiz tatlılarda uzmanlaşmış bir pastane oldukça özel bir hizmet alanı. Bu özel alerji durumuna karşı gösterdiğiniz hassasiyet, bir aç tane glütensiz ürün satan pastanelerin arasından sıyrılmanızı sağlayıp, müşterilerin sizi seçmesine yol açacaktır. Glütensiz gıda sektörü her geçen gün büyüyor. Bu sektöre girmek için geç kalınmamalı.
27- Veganlar İçin Alternatif Et ve Süt Ürünleri
Özel beslenme şekilleri arasında veganlığın nasıl yayıldığını gözlemlemişsinizdir. Vegan beslenme alanı, yapay ürün olarak büyük potansiyele sahip eşsiz bir pazar. Hali hazırdaki girişimlerin çoğu gelişigüzel. Vegan peynirler ve ete alternatif gıdalar bir arada.
Eğer bu tatlara alternatif üretebilirseniz başarı şansınız oldukça yüksek olacaktır. Güzelce eriyen vegan peynirler, tadı damağınızda kalacak vegan burgerler ya da kahveye dökünce kesilmeyen vegan sütler aranabilecek ürünler arasında.
28- Bunamaya Karşı Ürünler
İnsanlar yaşlandıkça bunama başta olmak üzere birçok problemle yüzleşiyorlar. Bunamayla karşı karşıya kalan insanlara ve onların ailelerine yardımcı olacak ürünler üretmeniz durumunda hem para kazanabilir hem de insanların hayatlarını kolaylaştırabilirsiniz.
Hafıza güçlendiricilere, bunama durumuyla başa çıkmaya yardımcı teknolojilere, beyni çalıştıran basit oyunlara ve aktivitelere ya da bunayan insanların güvenliğini artıracak cihazlara odaklanabilirsiniz.
Piyasada, tek tuşla çalışan müzik çalarlar, hava durumunu ve gece mi gündüz mü olduğunu gösteren saatler gibi ürünler hali hazırda mevcut. Daha birçok ürün bunama ya da unutkanlığa yardımcı olacak şekilde yeniden dizayn edilebilir.
29- Sağlıklı Yemek Arabası
Yemek arabası denilince aklınıza ne geliyor? Yağlı dönerler, köfteler vb. Yenilikçi bir durum söz konusu değil gibi. Fakat tüm bunlar eskide kaldı. Yeni akım, sağlıklı ve kaliteli yemek servisi yapan seyyar satıcılar.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi kendinize öncelikle vegan, glütensiz ya da paleo diyeti gibi özel bir alan belirlemelisiniz. Zaten popüler olan gıdaların alternatiflerini sunmak sizi başarıya götürecek bir stratejidir. Örneğin; sağlıklı glütensiz, vegan dondurma.
Seyyar çalışma oldukça esnek bir yöntemdir ve kolayca büyüyebilirsiniz
30- Tekrar Kullanılabilen Malzemeler
Atıkları azaltmak için seferberlik sürüyor. İnsanlar artık tek kullanımlık eşyalardan uzak durmak ve uzun süre kullanabilecekleri alternatif ürünlere ulaşabilmek istiyor. Tekrar kullanılan bebek bezleri, diş fırçaları vb. ürünler uzun süredir piyasada ve çok tutuluyor.
Uzun süre kullanılacak duruma getirilebilecek tek kullanımlık bir eşya bulmanız, piyasada göz önüne çıkmanıza yardımcı olacaktır. Tüm bunların yanında, müşterilerinizin önem verdiği şekilde etik, çevreye duyarlı ve minimum atıkla üretim yapmanız da faydalı olacaktır.
Gelecekte Para Kazandıracak İşler
Kar getiren bir işe atılmak istiyor, hangi işi seçmeniz gerektiğini bulamıyor musunuz? Geleceğe damgasını vuracak bir iş fikrine mi ihtiyacınız var? Cevabınız evetse, sizler için hazırladığımız gelecek vaat eden iş fikirlerine bir göz atmanızı öneririz.
Her yıl dünya genelinde pek çok girişimci milyonlarca küçük işletme açıyor. Peki, açılan 10 işletmeden 8’inin başarısız olup kapandığını biliyor muydunuz?
Girişimlerdeki bu başarısızlığının ardında pek çok sebep olabilir; fon yetersizliği veya rekabet avantajına sahip olamamak gibi. Ancak asıl gerçek şu ki, yeni bir işe atılırken genellikle sektördeki son eğilimleri takip etmeyi ihmal ediyoruz. Geleceğe yönelik bir yaklaşım sergilemiyoruz ve belki de en çok bu sebepten başarısız girişimcilerin ardı arkası kesilmiyor. Eğer ciddi anlamda sürdürülebilir ve karlı bir işe imza atmak istiyorsanız, son on yılın ve günümüzün iş trendlerini derinlemesine incelemelisiniz. İnsanların hem şimdi, hem de gelecek günlerde karşı karşıya kalabilecekleri problemleri iyi analiz etmeli; bu sorunları çözebilecek nitelikte, eşsiz ve masrafları herkesçe karşılanabilir fikirler bulmalısınız.
Geleceğe dönük bir yaklaşım sergiliyor olmak ışık hızıyla gerçekleşecek bir şey değil. Bu nedenle yapacağınız şey, son iş trendlerini incelerken başarı oranı düşmüş, popülerliğini yitirmiş iş fikirlerini olduğu kadar, hızlı gelişim gösterenleri de incelemek olmalı.
2016 yılının başlarında, Dünya Ekonomik Forumu iş dünyasının gidişatını tümden değiştirecek bir rapor yayınlandı. Raporda bazı sosyo-ekonomik noktalar, nüfus dağılımı verileri ve teknolojik sürüm ile ilgili son eğilimler yer alıyor.
Atılacağınız işte başarıyı yakalamanız adına, geleceğin en parlak iş fikirlerini sizler için listeledik. Unutmayın, bu işlerin gerektirdiği sermaye miktarı beklediğinizden çok daha fazla olabilir.
31- Dış Kaynak Kullanımı
Araştırmalar gelecekte iş fikirleri ile birlikte iş ortamlarının da değişeceğini söylüyor. Geleceğin parlayan yıldızları arasında dış kaynak kullanıma ilişkin işler de var.
Forbes, birçok ülkede kişilerin %50’sinin bağımsız çalıştığını ve kendi küçük işletmelerinden para kazandıklarını ortaya çıkardı.Ancak, bu işin bir de kötü tarafı var; yerli çalışanlar kullanıldığında yüksek işletme giderleri sebebiyle iyi bir kar geliri elde edilemiyor. Başlangıç masraflarını azaltmak ve maksimum kar sağlamak için işletmeler, projelerini hayata geçirirken gelişmekte olan ülkelerdeki insanlardan yararlanma, yani dış kaynak kullanma yoluna gidiyorlar. Çünkü söz konusu ülkelerde operasyonel masraflar ve üretim giderleri nispeten daha düşük. Çin ve Hindistan bu konuda iyi bir örnek teşkil ediyor.
Aynı zamanda gelişmekte olan Pakistan, Hindistan, Çin ve Filipinler gibi ülkelerden insanlar freelance çalışarak da hatırı sayılır paralar kazanıyorlar. Bu tarz kişiler hizmetlerini çevrim içi olarak sunuyor ve iş hacimlerini günden güne geliştiriyorlar. Örneğin, bazı şirketler çağrı merkezi hizmetlerini gelişmekte olan ülkeler aracılığıyla dış kaynaklandırıyorlar. Bugün Hindistan çağrı merkezi sektörünün kalbi olarak kabul ediliyor. Bunun anlamı şu, Hindistan’da freelance işler de geleceğin en iyi iş fikirlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Uzmanlar dış kaynaklandırmanın da, freelance işlerin de düşük sermaye ile başlatılabilecek geleceğin en iyi iş fikirleri arasında olduğu konusunda hem fikirler. Bu işe girişmek için ihtiyaç duyacağınız iki şey var; internet bağlantısı ve sahip olduğunuz özel yetenek.
32- Nesnelerin İnterneti(IOT)
IOT, Nesnelerin İnterneti, insanlar tarafından kullanılan her nesnenin internet bağlantısına sahip olup veri alımı ve gönderimi yapabilmesi anlamına geliyor.
Araştırmacılar, bu endüstrinin 2025 yılına kadar 4 trilyon dolar ile 11 trilyon dolar arasında değişen değerde bir iş potansiyeli yaratacağı iddiasında. İster inanın ister inanmayın, gelecek yılların en iyi ve en çok kazanıdıracak internet tabanlı iş fikirlerinden biri bu.
Son yıllarda teknolojide hızlı gelişmeler kaydedildiğini gözlemliyoruz, özellikle de akıllı telefonlar ve mobil uygulama dünyasında! Ofisinize mi gitmek istiyorsunuz, UBER veya LYFT kullanarak taksi çağırabilirsiniz. Hava durumunu mu merak ettiniz? Gelecek günlerin hava tahminlerini içeren mobil uygulamalara bakıp olası hava koşulları için önlem alabilmeniz mümkün. Bir diğer örnek ise giyilebilir fitness cihazları ve akıllı termostat uygulamaları. Özetle, insanlar kişisel rahatlık ve konforlarını sağlamada teknolojinin nimetlerinden sıklıkla yararlanıyorlar.
Eğer bilgisayar programcısı ya da yazılım geliştirme uzmanı iseniz, geleceğin icat fikirlerine bir göz atmalı ve insanlara günlük rutinlerinde yardımcı olacak yeni akıllı telefon uygulamaları yaratmaya çalışmalısınız.
33- 3D Baskı
3D baskıya ilişkin iş fikirleri son günlerin en karlı işlerinden. Hatta son birkaç yıldır, dünya çapında bir üne kavuştu; çünkü prototip üretim sektörünü yeniden canlandırdı.
Sektörün popülerliği, 3D baskı makinelerine duyulan ihtiyacı da artırdı. Dolayısıyla, bu cihazların satışı da geçmiş yıllara oranla artmış durumda.
Başlangıçta 3D baskı işi son derece pahalıydı ve pek çok girişimci bu masrafı karşılamakta zorlanıyordu. Zaman geçtikçe fiyatlar az da olsa düştü, ancak 3D baskı bir grup insan için halen daha ulaşılmaz bir şey olma özelliğini koruyor.
Siz de bu işe atılmak istiyorsanız, biraz yüksek bir yatırımla, pek çok iş fikrine ve fırsatlara ulaşabilmeniz mümkün.
Şuanda 3D baskı makinesi fiyatları 2000 ile 15.000 dolar arasında değişiyor. Bu fiyat makinelerin sahip olduğu özellik ve niteliklere göre belirleniyor. Eğer üstün özelliklere sahip bir cihaz almak istiyorsanız, fiyatın otomatik olarak yükseleceğini unutmayın.
Bu iş fikrini hayata geçirmek için yapmanız gereken, ekipmanınızı alıp bir mağaza açmak ve reklamınızı iyi yapıp gelir düzeyi yüksek müşteriler kazanmaya çalışmak olmalı.
34- Ortak İş Alanı Kullanımı
Geleceğin ofis trendleri de değişiyor. Yüksek kira masrafları sebebiyle küçük ölçekli bir işletme için ayrı bir ofisin masraflarını karşılayabilmek bir hayli zor. Bu nedenle günümüzde insanlar paylaşımlı ofis alanlarında çalışma fikrine daha sıcak bakıyorlar. Bu hem işletmelerin kira masraflarını azaltıyor, hem de onlara uzmanlık alanlarını, bilgi birikimlerini ve sahip oldukları becerileri paylaşma olanağı sunuyor.
Uygun bir mekâna sahipseniz burayı ortak iş alanı kullanımına açmak düşük bir sermaye ile başlatabileceğiniz, kar oranı yüksek bir iş fikri olacaktır.
35- Gayrı Menkul/Emlak Sektörü
Şehirleşme oranındaki hızlı artış, her yıl binlerce insanın şehirlere akın etmesine sebep oluyor. Bu göçün perde arkasında iş bulabilmek veya hayat standartlarını yükseltmek gibi pek çok sebep mevcut. Bu eğilim sebebiyle, masrafı karşılanabilir evler bulma ihtiyacı da her geçen gün artıyor.
Emlak sektörü bu alanda hizmet sunup komisyon alan emlakçılar, brokerler(simsarlar) ve inşaat şirketleri için de harika iş fırsatları sunuyor. Emlak ofisi açmak geleceğin kazandıran işlerinden biri olabilir. Bu işe atılmak istiyorsanız işe ilişkin belli bir deneyime ve bölgenizde iş yapabilmek adına bir izin veya lisans belgesine sahip olmanız şart.
36-Tüketim Ürün ve Hizmetleri Sektörü
Uzmanlar, 2030 yılına kadar orta sınıf nüfusunun 3 milyarı bulacağını iddia ediyor. Orta sınıf nüfusunun günden güne arttığı ülkeler ‘yükselen ekonomi pazarları’ olarak anılıyor.
Orta sınıfın nüfusundaki bu hızlı artış tüketim malları ve hizmetlerinin de hızla tüketileceği anlamına geliyor. Böylelikle, bu sektöre atılıp küçük ya da büyük ölçekli bir işletme açma niyetinde olanlarınız için bulunmaz bir iş fırsatı oluşmuş oluyor.
Bu iş fikrini hayata geçirdiğinizde; mağaza zinciri oluşturmak, ürünleri ithal veya ihraç etmek gibi farklı pek çok yöntemle küçük bir girişimci olmaktan çıkıp işleri ilerletebilmeniz mümkün.
37- Sağlık Bakım Hizmetleri
Sağlık bakım endüstrisi de geleceğin parlayan yıldızlarından. Gelecekte koruyucu ilaç üretimi hızla artarken, genel sağlık hizmetleri uygulamalarının yerini bireysel sağlık hizmeti uygulamalarına bırakacağı öngörülüyor.
Yapılan araştırmalar, geleceği parlak her 20 iş fikrinin en az 10 tanesinin sağlık bakım hizmetleriyle ilgili olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün yakın gelecekte milyonlarca yeni iş alanı yaratacağı iddia ediliyor. Sağlığa yönelik bu eğilim, nüfustaki hızlı artışın beraberinde getirdiği bir sonuç. İşte bu yeni iş eğilimi, sağlık bakım endüstrisini de aynı oranda etkileyecek. Bu sektöre atılanların, yaptıkları yatırımı kat be kat fazlasıyla geri alacağı kesin.
38- Danışmanlık Hizmeti Sunmak
Danışmanlık hizmeti sektörü, profesyonellere ve uzmanlara son derece makul iş fırsatları sunuyor. Önümüzdeki yıllarda pek çok farklı faktörden ötürü tavan yapacağına inanılan sektöre ilişkin olası değişikliklerin bazılarının olumlu, bazılarının ise işsizlik oranındaki artış, yüksek enflasyon veya girişimcilik eğilimindeki artış gibi olumsuz sebepler olacağı söyleniyor.
Bu sektöre atılarak insanlara problemlerini çözmek konusunda yardımcı olabileceksiniz. Üstelik pek çok alanda danışmanlık hizmeti sunabilmeniz mümkün: Eğitim, iş bulma, kariyer ve müşteri danışmanlığı hizmetleri verebileceğimiz örnekler arasında yer alıyor.
39- Katılımcı Ekonomi İş Fikirleri
Katılımcı ekonomi modelini temel alan iş fikirlerinin gelecek yıllarda büyük bir başarıya ulaşacağı tahmin ediliyor. Airbnb, UBER, Udemy ve Yemek Sepeti bu tarz iş fikirlerinin en canlı örneklerini oluşturuyor. Bu tarz işler, yalnızca müşterilere yardımcı olmakla kalmıyor, hizmet sağlayıcılarına da destek oluyor; karşılığında da komisyonlarını alarak hizmetlerini sunmayı başarıyorlar.
Katılımcı ekonomiye yönelik bir iş fikrine sahip olanların bu işin iyi bir planlama ve yatırım gerektireceği gerçeğini unutmamaları gerekiyor.
40- Yenilenebilir Enerji Malzemeleri
Dünyanın ne denli büyük bir hızla geliştiği ortada. Ancak, halen daha pek çok sorunla uğraşıyoruz. Bu sorunların en büyüğü ise enerji üretimi. Enerji üretimi pek çok ülkenin baş sorunu, özellikle de yükselen pazar değerine sahip ülkelerde. Enerji üretebilmek için bazı Asya ülkeleri halen daha hidroelektrik, nükleer veya termal enerji santrallerine güveniyor. Halbuki bu santrallerden elde edilen enerjinin çevreye zararının büyük olduğu gerçeği uzmanların dilinden bir an olsun düşmüyor.
41- Yaşlılar için Ev Bakım Hizmeti
Yaşlılık tek kelimeyle altın çağdır. Nüfus artışı sebebiyle ev bakım hizmetleri sektörü gelecek vaat eden iş fikirlerinden birine dönüşmüş durumda. Söz konusu servisler; ev hemşireliği, ev temizliği veya ev arkadaşlığı gibi hizmetlerden oluşuyor.
Bu işin en önemli avantaj ise, nüfus dağılımıyla alakalı. 2050 yılına kadar yaşlı nüfusunda %10 veya %20 oranında bir artış yaşanacağı söyleniyor. Bu da yaşlılara ev bakım hizmetine doğacak talepte ciddi bir artış olacağının göstergesi.
Tabii bir de bu işe atılmadan önce dikkat etmeniz gerekenler var. Bunların ilki kültürel faktörler. Bazı kültürlerde yaşlılarla ilgilenmek her çocuğun görevi olarak kabul ediliyor. Bir yabancının sizin yaşlılarınıza bakması, sevgiden yoksun çocuklara sahip olduğunuz veya çocuklarınızın “ kötü tohum”lar olarak görülebileceği anlamına geliyor. Bu inanç Çin, Kore, Hindistan ve bizim ülkemiz de dâhil pek çok Asya ülkesi için geçerli.
Sektörün bir de zamanlamaya ilişkin bir sorunu var. İnsanlar sizin hizmetlerinize başvuruyor, çünkü yaşlıları ile ilgilenecek zaman bulmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle, çalışanlarınız her daim dakik olmak zorunda, yaşanacak ufacık bir gecikme dahi size müşteri kaybettirebilir. Bu denli dakik bir personeli bir araya getirmekse başlı başına bir sorun demek!
42- Araba Şarj İstasyonu
Saydığımız iş fikirlerinin çoğu gibi araba şarj istasyonu açmak da geleceğin işlerinden biri olma potansiyeline sahip. Bunun bir sebebi insanların gün geçtikçe daha fazla çevreye duyarlılığı geliştirmesi, diğeri ise elektrikle çalışan araçların düşen fiyatları. 2050 yılına kadar araba satışlarının %65’inin elektrikle çalışan arabalar olacağı, yani elektrikli arabaların benzinle çalışan araçları geride bırakacağı söyleniyor.
Otomobil satışları nasıl benzin istasyonlarının sayısında ciddi bir artışa sebep olduysa, elektrikli araba satışları da aynı avantajdan yararlanacak. Audi, BMW, Nissan, Tesla gibi sektörün öncü araba markaları 2018 yılında elektrikli arabalar piyasaya sürüyor; anlayacağınız araba şarj istasyonu açmak konusunda bundan daha iyi bir zamanlama olamazdı!
Bu iş için yaklaşık 50.000 dolarlık bir sermayeye sahip olmanız gerekiyor, iki saatlik bir şarj işlemi için ise alacağınız ücret 8.50 dolar civarında olacak.
Bu iş fikrinin avantajları arasında marka değeri oluşturmak var. Müşterilerinize hizmetinizden yararlanmanın çevreye ne denli olumlu bir katkı sağlayacağını söyleyebilmek, marka değerinizi arttıracaktır.
Devlet desteği sağlanıyor oluşu da bir diğer sevindirici haber! Başlangıç masrafları için dert edenleriniz varsa, derin bir nefes alabilirler.
Üstelik bu iş fikriyle işletmeniz için ek gelir sağlayabilmeniz de mümkün. Tıpkı benzin istasyonları gibi reklam, market vb. ekstra işlerle gelir elde edebilirsiniz. İnsanların arabalarının şarj olmasını bekleyecekleri süreyi bir düşünsenize! Onları şımartmak için yeterince vaktiniz olacak.
Her yeni iş fikri gibi bu işin de bazı dezavantajları var. Bekleme süresinin uzunluğu gibi. Elektrikli arabaları şarj etmek en az 20-25 dakika alıyor. Bu süreyi azaltmak konusunda çalışmalar yapılsa da, bu konuda benzin istasyonları ile yarışmak şimdilik imkânsız.
Bir diğer sıkıntı da işletmenizin konumuyla ilgili. İstasyonların elektrik sağlama odalarına yakın bir noktada konumlandırılmaları gerekiyor. Bu durum, elektrikli araba kullanıcılarına uygun bir yer bulabilmeyi engelliyor. Arabasını şarj edecek bir nokta bulamama korkusunun müşterilerin güvenini ne denli sarsacağını bir düşünsenize!
43- Evcil Hayvan Pansiyonları
Evcil hayvan bakımı yaygın hale gelmiş olsa da, hayvan sahipleri için hayvanlarını her türlü seyahatte yanlarında götürmeleri gibi bir durum söz konusu değil. Bu nedenle insanlar bu tarz durumlarda hayvanlara özel pansiyonlardan yararlanıp yokluklarında onlara iyi bakılacağından emin olmak istiyorlar. Evci hayvanlar aileden biri olarak görüldüğünden, onların refahı için para harcamaktan kaçınılmıyor.
Bu işin neden karlı bir iş olabileceğini kanıtlayan belli başlı noktalardan bahsedelim. Hayvan sahipleri yılda 5.4 milyar doları bulan bir harcama yapıyor; önümüzdeki yıllarda bu oranın 96 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Rakamların da net bir biçimde gösterdiği gibi, bu iş fikri gelecek vaat ediyor.
Bu iş fikri için başlangıç masrafınız 50.000 ile 300.000 TL arasında değişebilir. Bu, seçeceğiniz konuma, işletmenizin boyutuna ve yasal düzenleme masraflarına bağlı. Elde edeceğiniz gelir ise bir hayvan başına günlük 60 – 120 TL civarında olacak.
Bu işin avantajlı yanı hayvan sevginizi gösterebileceğiniz yeni bir ortam yaratması. Sevdiğiniz işi yapıp bunun üzerinden para kazanıyor olacaksınız, fena mı! Bu da size işinizi geliştirme konusunda gerekli motivasyonu sağlayacak.
Ayrıca bu iş sürekliliği olan bir işe dönüşebilir de. Bu noktada güven devreye giriyor. Müşterinin güvenini bir kez kazandınız mı, işlerin ardı arkası kesilmeyecektir.
Ancak unutmayın, bu işi kurmak için ciddi bir yatırıma ihtiyacınız var. Başlangıçta masraflar altında ezilebilirsiniz. Yeni ve modern bir bina inşa etmek, sigorta, hayvan bakım ürünleri temin etme ve yiyecek sağlama masrafları oldukça ağır olacaktır.
Tabi bir de hayvan bakımı konusunda bilgiye sahip olmanız gerekiyor. Yalnızca hayvanları seviyor olmak bu işe atılmanız için yeterli değil. Hayvan biyolojisi ve psikolojisi hakkında derin bir bilgi birikimi şart. Bu da profesyonel bir eğitim almanızı gerektireceğinden, başlangıç masraflarınıza bir şey daha eklemiş olacak.
Bu iş pahalı bir müşteri desteği sistemi de gerektiriyor. Müşteriler evcil hayvanları ile ilgili en güncel bilgiyi talep edeceklerdir her daim. Anlayacağınız, çok fazla temsilci çalıştırmanız veya pahalı yardım masası yazılımları yükletmeniz gerekebilir ki bu durum yeni bir şirketi finansal açıdan yıkama uğratabilir.
Dördüncü Sanayi Devrimine Hazır Mısınız?
Pek çok uzmana göre, Dünya 4. Sanayi devrimini yaşamaya doğru gidiyor. Bu devrimin biyolojik, dijital ve fiziksel boyutu olacak. Başka bir deyişle siber-fiziksel bir sistem geliyor.
Büyük çok uluslu şirketler Nanoteknoloji, Biyoteknoloji ve Genetik Bilim, Yapay Zeka, Makine Öğrenme, Nesnelerin İnterneti ve 3D baskıya fahiş yatırımlar yapıyor. Çünkü bu sektörlerin gelecekte pek çok farklı iş fırsatının kapılarını aralayacağı öngörülüyor.
Son olarak şunu söyleyelim. Geleceğin iş fikirlerini ya da iş trendlerini kesin olarak tahmin etmek zor. Ancak daha önceki veriler ve bugünü kıyasladığınızda gelecekte hangi işlerin yıldızının parlayacağını kolayca tahmin edebilir; buna göre yeni iş fikirlerine ulaşabilirsiniz. Şimdiden bol kazançlar !
Pazarlama ve Reklamcılıkta Bütçe Sorunu İşletmelerin En Büyük Problemlerindendir.
Birçok küçük işletme için bütçe konusu pazarlama ve reklamcılık açısından da büyük bir engel teşkil eder.
Bildiğimiz popüler yöntemlerin çoğu (radyo, TV, dergi ve gazete ilanları gibi) küçük işletmeler için genellikle bir hayli maliyetli olabiliyor.
Radyo veya televizyonda yayınlanacak 30 saniyelik bir reklamın milyarlarca liraya mal olabildiği günümüz dünyasında küçük işletmelerin bu işle başa çıkması bir hayli zor. Bundandır ki reklam panoları, dergiler, televizyon kanalları veya gazeteler hep büyük bir reklam ve pazarlama bütçesine sahip şirketlerle doludur.
Küçük işletmelerin çoğu, kıran kırana mücadelenin yaşandığı iş dünyasında tutunabilmek için ihtiyaç duydukları müşteri kitlesini elde edemediklerinden yeterli ürün ve hizmet satamaz ve piyasadan silinmek zorunda kalır.
Bu zorluklara rağmen nasıl oluyor da işe küçük bir işletme olarak başlayıp sonrasında iş dünyasında tutunabilecek denli büyük bir müşteri kitlesini çekmeyi başarabilmiş birkaç işletme halen daha var olabiliyor?
Araştırmalar bu akıllı işletmeler veya girişimcilerin çoğumuzun göz ardı etmeye alıştığı birkaç yöntemi kullandığını göstermiştir. Bu yöntemlerin bazıları öylesine basit ve maliyetsizdir ki sizden hiçbir şey götürmez. Bazıları ise biraz pahalıya mal olabilir ancak endişelenmeyin, asla koca bir bütçe açığına sebep olmazlar.
Neyse ki internet sayesinde küçük işletmeler için de artık çok daha masrafsız, ucuz ve ilginç reklam seçenekleri mevcut.
Yazımızda sizlerle paylaşacağımız yöntemlerden bazıları tek başına kullanıldıklarında da dahi işlevselliklerinden bir şey kaybetmeyecektir ancak en iyi sonuçları elde etmek için farklı yöntemleri birleştirmenizi öneririz. Teorik bilgilerin ise bu yolda en büyük destekçileriniz olacağından şüphemiz yok.
1 – Ağızdan ağıza pazarlama her daim işe yarar.
Bu kesinlikle işletmelerin çok eski zamanlardan beri kullandığı en eski pazarlama ve reklam yöntemidir. Radyo veya televizyona kıyasla çok daha yavaş sonuç verse de halen daha çok iyi çalışmaktadır.
İnsanların ücret karşılığında reklam alma konseptinden gün geçtikçe daha fazla ürkmeye başladıkları düşünülürse ağızdan ağıza pazarlamanın bugün dünyanın en güvenilir yöntemlerinden biri olduğunu iddia etmek hiç de yersiz olmayacaktır.
Bir müşterinin bir ürün veya hizmetten memnun ya da mutlu olduğunda bu deneyimini güven ve etki çemberindeki aile, arkadaşlar, meslektaşlar, komşular hatta bazen yabancılarla dahi- paylaşması son derece doğal bir insani eğilimdir.
Yani memnun bir müşteri, küçük bir işletmenin sahip olabileceği en etkili pazarlama ve reklamcılık araçlarından biridir.
Hizmetinizden memnun müşteriler yaptığınızın işin güçlü birer savunucuları olurlar. Dışarıda işletmenizi geliştirecek, başkalarını işletmenize yönlenmeleri konusunda ikna edecek, sizi koruyup kollayacak bir memnun müşteri kitlesinin var olduğunu bilmek heyecan verici değil de nedir?
Ağızdan ağıza pazarlama o kadar etkili ve güçlü ki bir yöntemdir ki çoğu başarılı işletme ürün ve hizmetlerinin reklamını yapmak ve onları pazarlamak için yalnızca bu yönteme güvenir. Network pazarlama işletmeleri de bu anlamda iyi birer örnektir.
Peki, işletmeniz ağızdan ağıza pazarlamayı kullanarak tutkulu bir müşteri ordusunu tam anlamıyla büyülemeyi nasıl başarabilir?
Bizim birkaç önerimiz var.
- İlk ve en önemli adım gerçekten de işlevsel olan ve kullanan herkese büyük bir fayda sağlayacak bir ürün veya hizmet satmaktır. Ürün veya hizmetiniz verdiği sözü tutar hatta iddia ettiğinden de fazlasını yaparsa kazanan siz olursunuz.
Çoğu kişi bir sorunu çözmek veya bir ihtiyacını karşılamak için ürün veya hizmet satın alır. Hiçbir şey müşterileri oldukça zorlu bir problemi ortadan kaldıran bir ürün almaktan daha fazla mutlu edemez. Adınızı dağlara taşlara dahi duyuracaklarından hiç şüpheniz olmasın.
- Mükemmel bir müşteri deneyimi sunun. Çoğu zaman, rekabetinizin büyüklüğü ya da maliyeti önemli değildir. Mükemmel bir müşteri hizmeti sunarsanız işletmenizi başarılı bir şekilde büyütebilirsiniz.
İnsanlar, onlara saygılı davranan işletmelerden ürün ve hizmet satın almaktan hoşlanırlar. İlgi odağı olmayı ve iyi muamele görmeyi çok severler bu nedenle her daim bu güzel deneyimin tadını çıkarmak adına geri döneceklerdir.
Unutmayın, müşteriler zorlukla kazandıkları paraları sizin ürününüz için harcamaktadırlar. Yüzünüzde büyük bir gülümseme ile edeceğiniz koca bir “Teşekkür” ü hak etmiyorlar mı sizce de? İnsanlar kusursuz bir müşteri deneyimini asla unutmazlar hatta bu deneyimi başkalarına da mutlulukla anlatacaklardır.
- Müşterilerinize işletmenizin reklamını yapmak için geçerli bir neden sunun. Bazen, ağızdan ağıza pazarlama otomatik olarak gerçekleşmez; müşterilerinizin bunu sizin için yapması adına onları cesaretlendirmeniz, teşvik ya da motivasyon sağlamanız gerekir.
Mevcut müşterileriniz için bir tavsiye veya ödül programı başlatmayı deneyin. Sizi tavsiye ettikleri sürece kazanacakları ücretsiz ürün, hizmet veya indirimlerden onlar da memnun kalacaklardır. Unutmayın ödülünüz müşterilerin ilgi alanlarını tetikleyecek ve harekete geçmelerini sağlayacak kadar büyük olmalıdır. Bu her daim işe yarayan bir kazan-kazan yöntemidir.
Kuaför ve güzellik salonu için oluşturulmuş bir sadakat ve tavsiye programından örnek verelim.
Çalışma şekli son derece basittir: Artan ödüllere sahip olan dört seviye (Bronz, Gümüş, Altın ve Platin) oluşturulur. Mevcut tüm müşteriler kayıt altına alınır ve her birine birer kod verilir. Salon içinde yaptıkları her harcama topladıkları puanı arttırır ve onları bir üst seviyeye çıkarır. Bu toplamın belli bir seviyeye ulaşması durumunda ise bir sonraki işlem için yapacakları ödemede belirli indirimler sunulur.
Böyle bir sistemin sonuçları da harika olmaz mıydı? Neredeyse her müşteri kodlarındaki puanı arttırmak adına ailelerini, arkadaşlarını, komşularını ve hatta kendilerine tamamıyla yabancı insanları dahi salona yönlendirecek, böylece puanlarını arttırarak Altın ve Platin seviyelerine çok daha hızlı ulaşmış olacaklardı. Her iki taraf için de kazançlı bir anlaşma olacağı aşikar. Değil mi?
2 – “Bedava” sihirli bir kelimedir.
Bedava şeyleri kim sevmez ki?
Belirli ürün veya hizmetleri ücretsiz olarak sunmakla işletmeniz için bir hayli olumlu sonuçlanacak şu üç şeyi gerçekleştirmiş olursunuz:
İlk olarak, dışarıdaki insanların varlığınızdan haberdar olmalarını sağlarsınız.
İkincisi bu durum size sunduğunuz ürün veya hizmetin değerini kanıtlama ya da gerçekten işe yaradığını gösterme şansı verir.
Üçüncü olarak da gelecekteki müşterilerinize, ürünlerinizi veya hizmetlerinizi para harcamadan denemek için risksiz bir yol sunmuş olursunuz. Müşterileriniz ürün veya hizmetlerinizi kullanmaya değer bulursa onlar için para ödemeye de istekli olurlar.
Diyelim ki, Ahmet mahallesinde bir berber dükkanı açmak istiyor ve yeni küçük işletmesinin reklamını yapmak ve işe başlamak için basit, ucuz ve etkili bir yol arıyor.
Derken berberin önüne şu yazıyı koymaya karar veriyor: ‘Bedava Saç Kesimi. Sadece İlk 20 Kişi.” Bu tarz bir yöntem fazlasıyla dikkat çekecektir, değil mi?
İşte karşınızda “bedava”nın gücü!
Berber dükkanına bedava bir saç kesimi için girip servisi beğenen herkes bir dahaki sefere tekrar gelecek ve muhtemelen arkadaşlarına, meslektaşlarına ve komşularına da yol üzerindeki bu ‘havalı’ berber dükkanı hakkında bilgi verecektir.
Bedava kelimesi çoğu insanın en zayıf noktasıdır. Bir şeyi para harcamadan da kullanmak ve bundan zevk almak bambaşka bir deneyimdir.
Müşteriler “bedava” hizmet sunumunu severler çünkü kaybedecek bir şeyleri yoktur; onlar sadece arkalarına yaslanır, rahatlar ve herhangi bir risk almadan sunulan servis veya ürünün tadını çıkarırlar. Onları işletmenize çekerek kendilerine kapınızı çalmadıkları sürece asla tadına varamayacakları bir şeyi görme ve tecrübe etme şansını vermiş olursunuz.
Ancak ücretsiz hizmetlerin sonsuza dek süremeyeceğini de bilmeniz gerek. Bedava hizmetleri kullanacak insan sayısını veya promosyonun kaç gün süreceğini ta en baştan belirlemelisiniz. Bedava hizmetten herkes yararlanmamalıdır, unutmayın ki onu çekici kılan bu kıtlık unsurudur.
3 – İndirim veya fırsat teklifleri sunun.
Tıpkı bedava sunacağınız hizmetler gibi indirim ve fırsatlar da işe yarar. Her ikisi de işletmenize daha fazla müşteri çekmenin yaratıcı ve düşük maliyetli bir yoludur.
İnsanlar çoğu zaman indirimleri ve fırsatları para kazanmak veya bir ürün veya hizmetin tadını çok daha az paraya çıkarabilmek için büyük bir fırsat olarak görür.
Aslında, indirim ve anlaşmalar genellikle müşterileri başlangıçta planladıklarından çok daha fazla ürün veya hizmet satın almaları konusunda etkiler.Müşteriler ‘Fırsatları değerlendirmeyi’ severler çünkü aynı ürünlerin yarın bu kadar ucuz olmayabileceğini bilirler.
Fırsat, indirim veya anlaşmalar sunmanız markanızı tanıtmanın güçlü bir yoludur. Hatta bazı ülkelerde müşterileriyle günlük anlaşmalar yapma üzerine çalışan ve bu sayede onlara harika fırsatlar sunan birkaç web site dahi var.
Örneğin fırsat sitelerini ele alalım. Bu tarz sitelerde her gün ülkenin çeşitli şehirlerinde bulunan birkaç küçük işletmeden gelen ve müşterilerin ağızlarının suyunu akıtacak teklifler sunulur. Yani işletmeniz küçük bir ücret karşılığında sunacağı indirim veya anlaşmalar yoluyla binlerce potansiyel müşteriye ulaşabilir ve fırsat siteleri bunu yapmak için son derece uygun bir platform sunar.
4 – Yarışma düzenleyin.
Herkes kazanmayı sever. Bu noktada tek mesele kazandığınız ödül değildir, şanslı olmanın ve diğer insanları yenmenin heyecanı da bir o kadar önemlidir.
Buna ister “ego” deyin isterseniz başka şey, ama kazandırmak her daim işe yarar.
Diyelim ki düğün sektöründesiniz ve düğün yapma planı olan gençlere gelinlik ve gelin aksesuarları tarzı şeyler satıyorsunuz.
İlginç bir yarışma başlattınız ve yarışmanın ödülleri arasında özel tasarım bir gelinlik veya yerel bir tesiste her şey dahil bir balayı gezisi var. Yarışmaya katılmak isteyen çiftlerin yapması gereken şey ise birbirleriyle nasıl tanıştıkları hakkında romantik bir şiir yazmak.
Bu durumun işletmeniz için yaratabileceği fırsatları hayal edebiliyor musunuz?
Yarışmayı duyurmak için ağızdan ağıza pazarlama veya sosyal medya hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Çok geçmeden potansiyel çiftler yarışmanız hakkında konuşmaya başlayacak ve böylelikle sizin için bedavadan hatta bir o kadar da zahmetsiz bir ilgi ve etki ortamı yaratmış olacaklardır.
Katılımcıların birçoğu büyük ödülü kazanmasa da ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında daha geniş kapsamlı bir bilgi edinmiş olacaklar.
Yalnız dikkat edeceğiniz bir nokta var. Vermeyi planladığınız ödülü / ödülleri rahatça karşılayabileceğinizden emin olun. Makul bir bütçe planlaması yapın ve planınıza bağlı kalın. Yarışma sırasındaki ürün satışından kazandığınız para sunduğunuz ödülün maliyetini karşılayamıyorsa böyle bir yarışma yapmanın hiçbir anlamı yoktur.
5 –Bir web sitesi kurun.
Evet, doğru duydunuz. İster küçük ister büyük olsun tüm işletmeler sadece tek bir sayfadan ibaret olsa dahi bir web sitesine sahip olmalıdır.
İnternetin muazzam etkisinin bir sonucu olarak dünyamız artık hiç olmadığı kadar birbirine bağlı. Çoğu kişi bugünlerde bir ürün veya hizmet bulmak istediklerinde interneti kullanıyor.
Cep telefonlarının dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılmasıyla herhangi bir bilgiye Google üzerinden ulaşmak aynı bilgiyi en yakınınızdaki insana sormaktan çok daha kolay ve etkili bir yöntem haline geldi.
Diyelim ki ufak bir şehirde küçük bir kuru temizleme işletmesi açtınız. Umutsuzca bu tarz bir hizmet arayan herhangi bir müşteri Google’da arama yaptığında işletmeniz arama sonuçları arasında yer alacak mı?
Kendi web sitenize sahip olmak artık sadece büyük şirketlerin sahip olduğu bir lüks değil. Çünkü internet artık büyük ya da küçük her bir şirketin müşterilerce bulunması fırsatından yararlanmasını mümkün kılmıştır.
Günümüzde hiçbir ücret ödemeden bir web sitesi edinmeniz dahi mümkün ve www.blogger.com ilk adımı atmanız için sizlere yardımcı olabilir. Yalnızca bir Google e-posta hesabıyla dahi işletmenizin, ürünlerinizin ve hizmetlerinizin kısa bir tanıtımını içeren bir web sayfası oluşturabilirsiniz.
Asıl önemli olan web sayfanıza/sitenize iletişim bilgilerinizi (fiziksel adres, telefon ve e-posta) eklemenizdir. Web siteleri size ait bir ilan panosu veya gazete ilanı gibidir. Küçük işletmenizin internette de kendisini en iyi şekilde temsil etmesini sağlayın. Bu yöntemin öyle dudak uçuklatacak bir maliyeti de yoktur, hatta çoğu zaman sıfır maliyetle dahi gerçekleşebilir. Üstelik size büyük fayda sağlayacaktır.
6 – Son Dönemin Popüler Yerel Dizinlerinde Yerinizi Alın.
Eskiden, cep telefonları kullanmaya başlamamızdan çok ama çok önce, ‘Sarı Sayfalar’ olarak bilinen çok büyük kitaplar vardı.
Herkes hatta tüm işletmeler bu Sarı Sayfalarda kendi telefon numaralarını (ve bazen adreslerini)yayınlardı.
O zamanlar daha az telefon olduğu için (sabit hatlar) herkesin isim veya numarasını tek bir kitapta toplamak kolaydı. Bugün ise 800 milyondan fazla cep telefonu kullanıcısının olduğu ve buna bağlı olarak hat safhada gizlilik ve güvenlik endişesinin yaşandığı bir ortamda bu yöntemi uygulayabilmek imkansız.
Ancak işletmeler internet sayesinde yerel dizinlerde ücretsiz olarak listelenebilirler.
Küçük bir işletme yerel bir dizine kaydedildiğinde dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir insan onu haritada bulabilir veya işletmeye ait iletişim bilgilerini görüntüleyebilir. Asıl iyi haber ise bu dizinlere kayıt olmak için hiçbir ücret ödemenize gerek olmayışıdır. Bu dizinlerin en popülerleri ise Google My Business ( Benim İşletmem), Yahoo Local ve Bing Places’dır. Gördüğünüz üzere dizinlerin tümü internet aramaları sektörünün dev isimleri tarafından yönetilmektedir. Siz de vakit kaybetmeden bu dizinlerdeki yerinizi almalısınız.
7 – Sosyal medya kullanın.
Sosyal medya günümüz dünyasının iş yapma şeklini değiştirebilen bir araçtır.
Şu anda dünya genelinde birçok sosyal medya platformu olmasına rağmen Facebook dünya çapındaki 1,1 milyardan fazla kayıtlı kullanıcısı ile liderlik bayrağını elinde tutmaktadır (30 Eylül 2013 itibariyle). Bu, dünyadaki toplam nüfusun yüzde 15’inden dahi fazla bir orandır.
En az Facebook kadar popüler bazı sosyal medya ağları potansiyel müşterilerinizin boş zamanlarında takıldığı en önemli ortamlar olduğundan işletmeniz adına bir Facebook hesabı açmanız kulağa gayet mantıklı gelecek bir müşteri kazanma yöntemi olacaktır.
Facebook ve Twitter gibi sosyal medya ortamları insanların (hem müşteriler hem de müşteri olmayanlar) işletmeniz hakkında konuşmasını son derece kolaylaştırır. Bu sayede ürünlerinizi ve hizmetlerinizi paylaşabilir veya tweet atabilirler. Bu aynı zamanda sizlerin de müşterilerle kolayca iletişim kurmanıza olanak sağlar.
8 – Çevrim içi reklamdan yararlanın.
İnsanların internete olan bağlılığı gün geçtikçe artıyor.
YouTube televizyon kanallarından çok daha fazla izleniyor. Çok daha fazla insan, gazeteler yerine haber içerikli web sitelerini ve çevrim içi dergileri okuyor. Büyük şirketler bile bu değişimin farkında olmalılar ki artık geleneksel reklam yöntemleri yerine çevrim içi reklamcılığa yatırım yapmayı tercih ediyorlar.
Artık çok daha fazla insan internette çok daha fazla zaman geçirdiğinden müşterilerinizi bu platformlarda aramanız son derece mantıklı olacaktır.
Farklı çevrim içi reklamcılık biçimleri mevcuttur ancak bunlar arasında en popüler olanı Google’ın AdWords Programı’dır.
Google hiç tartışmasız internetteki en büyük arama motorudur ve dünyadaki milyonlarca insan bilgi için her gün ona başvurur. Şirket yalnızca 2012 yılında çevrim içi reklamcılıktan 30 milyar dolardan fazla miktarda bir para kazandı ve bu rakamın gelecekte daha da artması bekleniyor.
Günlük 10 ila 20 liralık küçük bir günlük bütçeyle sizler de binlerce potansiyel müşterinin dikkatini ürün ve hizmetlerinizi satın alma üzerine çekebilirsiniz.
Bununla birlikte, eğer işletmenize ait bir web siteniz varsa, çevrim içi reklamcılığın işletmeniz için en iyi sonucu vereceğini bilmeniz de önemlidir.
9 – El İlanları Dağıtın.
El ilanları işletmenizin adını duyurmak veya reklamına yapmak için kullanabileceğiniz basit ama etkili bir yöntemdir. Genellikle belirli bir alandaki müşterileri hedef alan küçük işletmeler için (üniversite kampüsleri, konut siteleri, ofisler ve sanayi alanları gibi)bir hayli işlevsel bir yöntem sunarlar.
Bu reklamcılık yöntemini denemek için pahalı olan seçeneklere yönelmeniz gerekmez. Bütçeniz kısıtlı ise yapabileceğiniz en iyi şey resimlere, grafiklere veya renklere değil iletmek istediğiniz mesaja odaklanmaktır.
Aslında bilgisayarınızdaki PowerPoint ücretsiz şablonlarından herhangi birini kullanarak da kendiniz için basit bir tasarım hazırlayabilmeniz mümkündür.
Güzel el ilanları tasarlamak için kullanabileceğiniz diğer ÜCRETSİZ yöntemler ise Canva.com ve PicMonkey.com. web sitelerinin sunduğu hizmetlerdir.Bir diğer seçenek ise 5 ABD doları karşılığında Fiverr.com üzerinden dünyanın herhangi bir yerinden profesyonel bir tasarımcı kiralamak ve sizin için harika bir broşür veya pazarlama malzemesi tasarlamasını talep etmenizdir.
Bu broşürleri kendiniz dağıtabilir veya bu işi yapmak için bünyenize yeni personeller katabilirsiniz. El ilanlarını park etmiş arabaların camına veya evlerin giriş kapılarına koymak da genellikle işe yarayan yöntemlerdir.
Ayrıca süreç içerisinde yaptığınız iş hakkında daha fazla bilgi edinmek ve size sorular sormak isteyen bazı ilgili insanlarla da karşılaşabilirsiniz. O anlar ağızdan ağıza pazarlamayı da devreye sokabileceğiniz en uygun zaman dilimleri olacaktır.
Bilgisayar tamiri işi ile ilgilen küçük bir işletme olduğunuzu varsayalım. Bu işe ailenizin garajında başladınız ve sonra broşürler bastırıp mahallenizdeki insanlarla paylaştınız. İlk müşteri grubunuzu tam da bu şekilde oluşturdunuz. Doğru yoldasınız. İster inanın ister inanmayın zaman içinde bu küçük işletmeyi büyük bir dev haline getirmeniz kaçınılmaz olacaktır.
10 – Gönüllü Çalışmalara Katılın.
Gönüllü çalışmalara katılmak hem masrafsız hem de son derece etkili bir reklam yöntemi olabilecekken genellikle göz ardı edilir.
Mahalleniz, okulunuz veya caminiz bünyesinde gerçekleşen gönüllü çalışmalara katılın. Bir etkinliğe sponsor olun veya hizmetlerinizi ücretsiz olarak sunun.
Büyük şirketlerin neden Kurumsal Sosyal Sorumluluk tabirini kullandıklarını merak ettiniz mi hiç? Nedendir bilinmez ama müşteriler topluma bir şekilde fayda sağlayan işletmelerin yanında yer almayı tercih eder.
Çoğu zaman gereken tek şey biraz zaman, çaba ve cesaretten ibarettir. Bu reklamcılık yöntemini kullanmayı planlıyorsanız, tüm bağışların, sponsorlukların ve desteklerin sizin adınıza değil de işletmeniz adına yapıldığından emin olun.
Artık işin biraz daha teorik kısmına odaklanmanın tam zamanı. Vereceğimiz bu bilgiler araştırma sonuçlarından derlenmiştir diyerek yazımıza devam edelim.
11-İdeal Müşterinizi Tanımlayın.
Aradığınız müşteri türünü iyi biliyorsanız onları bulmanız çok daha kolay olacaktır. İdeal müşterinize ait herhangi bir bileşen olmaksızın onu nerede arayacağınızı bilemezsiniz.
Tam olarak kimi hedeflediğinize dair kafanızda net bir görüntü oluşturmalısınız.Müşteriniz olacak bu insanları neyin mutlu edeceğini, neyin üzüp korkutacağını ya da neyin rahatlattığını bilmelisiniz ki hayatlarını nasıl daha kolay hale getireceğinizi bulabilesiniz.
İdeal müşteri odağınızı olabildiğince daraltın ve tüm kadınlara, tüm erkeklere veya tüm bebeklere yönelik geniş hedef pazar açıklamaları yapmaktan kaçının. Çok az sayıda ürün bu kadar geniş kitlelere hitap eder ve ürün ya da işletmenizi bu denli abartmanız müşterileri çekmek için uygulanabilir hedefli stratejiler geliştirmenizi önleyecektir.
12- Müşterilerinizi Hangi Platformlarda Bulacağınızı Keşfedin.
Hedef müşteri kitlenizi düşünün ve onları nerede bulabileceğinizi belirleyin(medya, çevrim içi/çevrim dışı ortamlar, e- posta vb.) Sonrasında ise onlara yönelik dikkat çekici mesajlar oluşturun.
Müşterilerinizi aradığınız yerin işinizin doğasına bağlı olacağını aklınızdan çıkarmayın. Bu konuda size yardımcı olacak çevrim içi ortamlar arasında işletmenizin veya benzer ya da tamamlayıcı işletmelerin de dahil olduğu forumlar ve sosyal medya sayfaları yer alır. Çevrimdışı yöntemlerle ise ancak sektörünüze yönelik konferans ve kongrelere katılarak çok sayıda potansiyel müşteri ile tanışabilirsiniz.
13-İşletmenizi Her Yönüyle Tanıyın.
Sektörünüzü iyice anlamanız ve ürün veya hizmetleriniz hakkında sağlam bir bilgiye sahip olmanız sunduğunuz hizmet ile ilgilenebilecek müşterileri çekebilmeniz açısından son derece önemlidir. Ürününüzü iyi tanıyıp ürüne ilişkin bilgileri net bir biçimde verebilirseniz, tekliflerinizle ilgilenecek kişiler ne kadar bilgili olduğunuzu görecek ve yardımınızı istemekten çekinmeyecektir.
14-Sorunların “Çözüm”ü Olmayı Amaç Edinin.
Sadık müşteriler bulma yolunda attığınız ilk adım potansiyel müşterilerinize ürün ya da hizmetinizi denemeleri için geçerli bir neden sunmak olsun.
Ürününüze değer katın ve çözmek istediğiniz sorunlara ilişkin derinlemesine bir anlayışa sahip olduğunuzu kanıtlayın. Bu türden bir yaklaşım; web seminerleri, blog gönderileri, misafir blogları aracılığıyla blog oluşturma veya insanlarla fiziksel ağ oluşturma yoluyla içerik oluşturmanızı gerektirebilir. Tüm bu yöntemler sayesinde takipçi kazanmaya başlayacak ve yapılandırılmış bir satış stratejisine sahip olduğunuz sürece, takipçilerinizi / hayranlarınızı işletmenize ödeme yapan müşterilere dönüştürebileceksiniz. ”
15- Doğrudan Pazarlama Yöntemini Deneyin.
Müşterilere ulaşmak ve onlarla temasa geçmenin en iyi yolu müşterileriniz hakkında olabildiğince fazla bilgi edinmek adına onları belirli bir işlemi yapmaları konusunda teşvik etmektir. Bunun için de e postala listenize kayıt olmalarını sağlamak vb. taktiklere ihtiyacınız olacaktır.
Hedef pazarınıza yönelik mesajlar oluşturun. Müşterilerin satış huninize girmesini sağlamak için değerli bir hizmeti ücretsiz olarak alabilmelerini sağlayacak ve böylelikle dikkatlerini çekebileceğiniz reklamlar oluşturmayı öğrenin. Doğrudan pazarlama uygulamaları ile ilgili öğrenilebilecek her şeyi öğrenin, böylece yalnızca önem arz eden sonuçlara odaklanmayı öğrenebilirsiniz. Takipçilerinize yönelik sizinle çalışmamak için aptal olmaları gerektiğini ima edecek çekicilikte mesajlar oluşturun. Onlara sorunlarını anladığınızı gösterin ve bu sorundan sizin sayenizde hızla ve zahmetsizce kurtulabileceklerini belirtin.
16-Ortaklık Kurun.
Tamamlayıcı hizmetler sunan işletmelerle birlikte çalışmak size yeni bir iş kurmada ya da hali hazırdaki işletmenizi büyütme konusunda oldukça etkili olabilecek sinerjiden yararlanma fırsatı sunar. Örneğin, SEO konusunda uzmanlaşmış bir şirketiniz varsa web siteleri kuran bir işletmeyle ortaklık kurmayı düşünün.
Müşteriler veya işletme sahipleri ile sağlam ilişkiler geliştirmeniz geniş bir müşteri tabanı oluşturmanıza yardımcı olur. İnsani ilişkiler kurmaya odaklanın. İlişkileriniz ne kadar güçlüyse müşterilerinizin arkadaşlarınıza sizden bahsetme olasılığı da o kadar yüksek olacaktır. Hatta çok büyük olasılıkla sadık müşteriler elde edeceksiniz.
17- Takipte Olun.
İşletmenizi ayakta tutma konusundaki tüm çabaların yanı sıra işleyişi takip etme konusunda da aynı hassasiyeti göstermelisiniz. Bu konuya ilişkin somut görev tanımlamaları yapmayı ve gelişmeleri yakından takip etmeyi asla ihmal etmeyin. (gönderilen numuneleri takip edin, vb.) Ve her daim planınıza sadık kalın. O kadar dil dökme ve satış potansiyeli boşa harcanıyor ki… Neden mi? Çünkü işletme sahipleri işleri takibini yapmayı ihmal ediyor!
Bu basit adımı hemen bugün atmanın müşteri tabanınızın büyümesini sağlayacağından emin olabilirsiniz..
İşletmenizin tanınırlığını arttırmanın yani ününüzü yaymanın basit, ucuz ve yaratıcı yollarından bahsettik.
Bazı yöntemler her işletme için işe yaramayabilir. Bu nedenle hangilerinin sizin için en uygunu olduğunu görmek için tüm bunları denemenin size hiçbir şey kaybettirmeyeceğini unutmamalısınız.
Daha önce de belirttiğimiz gibi en iyi pazarlama ve reklamcılık stratejisi, işletmenize çekebileceğiniz müşteri sayısını artırmak için bu yöntemlerden birkaçını bir araya getirmektir.
Daha fazla müşteri daha fazla satış demektir. Daha fazla satış daha fazla kar elde edeceğiniz anlamına gelir. Ve kar her türden işletmenin yüzünü güldürecek bir haberdir.
Son zamanlarda ürün veya hizmetlerinizi tanıtmak veya pazarlamakta zorluklar mı yaşıyorsunuz?
Yazımızda açıkladığımız yöntemlerden herhangi birini denediniz mi?
Peki, sonuç ne oldu?
Sonuç ne olursa olsun-iyi ya da kötü- sizden haber almayı ve deneyimlerinizi bizlerle paylaşmanızı isteriz. Hem bu sayede birilerine ilham kaynağı olmayacağınızı kim garanti edebilir ki?
Yazımızı yararlı bulduysanız, Facebook, Twitter ve Linkedin üzerinden arkadaşlarınızla paylaşabilir ve belki tam da bugün birilerinin ilham kaynağı olabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder