
Kripto Para Nedir?
Kripto para kavramını anlamak için öncelikle kriptografinin ne
olduğunu bilmek gerekiyor. Kriptografi; gizlilik, kimlik denetimi, bütünlük
gibi bilgi güvenliği kavramlarını sağlamak için çalışan matematiksel yöntemler
bütünüdür. Bu yöntemler, bir bilginin iletimi esnasında karşılaşılabilecek
aktif ya da pasif ataklardan bilgiyi, dolayısıyla bilgi ile beraber bilginin
göndericisi ve alıcısını da koruma amacı güder. Bir başka deyişle kriptografi,
okunabilir durumdaki bir bilginin istenmeyen taraflarca okunamayacak bir hale
dönüştürülmesinde kullanılan tekniklerin tümü olarak da ifade edilebilir.
Kriptografi biliminin gelişmesiyle
birlikte internet üzerinde transferi yapılan bilgilerin güvenliğinin önemi
artmaya başlamıştır. Bu gelişmeler kripto paranın bir yazılım olarak ortaya
çıkmasını sağlamıştır. İlk olarak ortaya çıkan “Bitcoin” bu mantıkla çalışan
bir kripto paradır ve kripto paralar içerisinde en popüler olanıdır.
Kripto para, gerçek paradan farklı olarak elle tutulan, deri bir
cüzdanda taşınan bir değer değildir. Merkezi olmayan bir sistem ile geliştiği
için, bu paraların üretiminde hiçbir devlet ya da özel kuruluşun söz hakkı
yoktur. Klasik anlamda kullandığımız tüm paralar devletler tarafından üretilen
ve arkasında devlet desteği olduğu için “belirli bir değeri” olan cisimlerdir.
Ancak yeni gelişen kripto para teknolojisi hiçbir devlet desteği olmaksızın
dünyanın her yerindeki bireysel kullanıcılar tarafından üretilerek “belirli bir
değer” edinmiştir.
Bitcoin Nedir?
Bitcoin 2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı bir grup veya
bir kişi tarafından geliştirildiği düşünülmektedir. 2009 yılının Ocak ayında
ise ilk blok (Genesis blok) yaratılarak madencilik ve transferler başlamıştır.
Bitcoin ile kişiden kişiye (P2P) doğrudan transfer yapılabilir ve hiçbir
aracıya ihtiyaç duyulmaz. Transferlerde gönderim kaynağını ve alıcıyı tespit
etmek zordur. Gerekli güvenlik tedbirleri alındığı takdirde sizin dışınızda hiç
kimse hesaplarınızı kontrol edemez ya da el koyamaz ve tüm hesaplar dijital
cüzdanlarda saklanır.
Kısacası,
tamamen özgür bir sanal para birimidir. Bu sistem doğası gereği parayı amaç
olmaktan bir nebze olsun çıkarıp araç haline getiriyor. Bu bakımdan Bitcoin,
mevcut finansal sistemin ısrarla görmezden gelmeye çalıştığı ancak başaramadığı
yeni bir deneysel teknolojidir! Bitcoin’in nasıl çalıştığı ve ne olduğu
konuları hakkında detaylı cevaplar arıyorsanız bugüne kadar yazılmış en
kapsamlı Türkçe kaynak olan şu yazıya göz
atmanızı tavsiye ederiz.
Özetle Bitcoin;
·Dijital
para birimidir ve maddesel/fiziki bir karşılığı yoktur.
·Bitcoin
bir ağ etkileşimidir, bir merkezi yoktur ve A kişisinden B kişisine dijital
para transferi sağlar.
·İnternet
olan herhangi bir noktadan transfer yapılabilir.
·Aracısı
ya da komisyoncusu yoktur.
·Bitcoin,
açık kaynak kodla yazılmıştır ve herkese açıktır, sistemin sahibi ise onu
kullanan herkestir.
·Tüm
ülkelerde kullanılır ve kişisel hesaba müdahale edilemez.
·Kullanım
koşulu, ön sınırlama sözleşmeleri veya şartları gibi sınırlayıcılar yoktur.
·Bitcoin,
madenci denilen ücretsiz bir program tarafından üretilir.
·Üretilecek
Bitcoin sınırlandırılmıştır, toplamda 21 milyon adet üretilecektir.
·Üretim
hızını kontrol edebilmek için Bitcoin çıkarma hızını belirleyen “zorluk
seviyesi” belirli protokoller çerçevesinde sürekli olarak ayarlanır. Zorluk
ağdaki üretim yoğunluğuna göre belirlenir.
·Her
kullanıcının dijital bir cüzdanı ve hesabı vardır.
·Bitcoin
transferleriniz eşsiz bir imza ile imzalanır ve sırayla madenciler tarafından
doğruluğu ve eşsizliği kontrol edilerek onaylanır. Böylece aynı Bitcoin ikinci
kez kullanılamaz ve mükerrer ödeme engellenir.
·Bitcoin
ile ürün satışı yapmak için hiçbir ekstra ödeme yapmazsınız. Sizden herhangi
bir ön koşul istenmez.
·Bitcoin;
TL, USD ve EURO gibi birçok para birimine dönüştürülebilir.
Bitcoin Kullanmanın Avantajları
Bitcoin eşler-arası bir dijital ödeme sistemidir ve birçok
özelliğe sahip olması nedeniyle ilk ve benzersizdir. Banka havalesi, EFT veya
kredi kartı gibi geleneksel ödeme sistemlerine göre birçok avantajı
bulunmaktadır:
Zaman sınırlaması yoktur. Bitcoin transferi gerçekleştirmek
isteyen kişi için herhangi bir zaman sınırlaması bulunmamaktadır, online
cüzdanlar aracılığıyla internet bulunan herhangi bir noktadan transfer
gerçekleştirilebilir.
Mekân sınırlaması yoktur. Geleneksel sistemlerde havale
göndermek veya almak için (internet üzerinden göndermek dışında) bankaya veya
ATM’ye gidilmektedir. Örneğin posta havalesi ve Western Union gibi transfer
sistemlerinde, kişinin bu tür merkezlere giderek transferi gerçekleşmesi
gerekir. Bitcoin transferi gerçekleştirmek için ise; kişinin fiziksel olarak
bir yere gitme ve orada bulunmasına gerek yoktur.
Transferler çok hızlıdır. Sabırsızlık gibi doğal insani
zaaflara cevap verir, para transferleri oldukça hızlıdır.
Saklamak ve taşımak çok kolaydır. Binlerce dolar değerindeki
Bitcoin’i akıllı telefonunuza indireceğiniz bir sanal cüzdan ile her an
yanınızda taşıyabilirsiniz.
Dünyanın tüm bölgelerinde işlem
yapılabilir. Böylece
yabancı para birimleriyle yapılan exchange (para değişimi) maliyetleri
uygulanmaz.
Basılı paradaki gibi gider ve masraf
bulunmaz. Geleneksel
yöntemle basılan para; nakliye, depolama ve güvenlik için yapılan harcamalar
gibi birçok açıdan hükümetlere artı maliyet ve gider yaratmaktadır. Bitcoin’de
bu tip maliyetlerin yanı sıra bürokrasi gibi engeller de bulunmamaktadır.
Ülkelerin ekonomik veya sosyopolitik
durumundan etkilenmez. Herhangi bir ülkenin merkez bankasının müdahale veya
baskısına tabii değildir; bu nedenle ülkelerin ekonomik veya sosyopolitik iniş
çıkışlarından etkilenmez.
Ödemelerde herhangi bir alt sınır
bulunmaz. Bitcoin’de,
kredi kartı veya havale gibi ödeme sistemleri ile yapılamayan çok düşük
miktarlardaki mikro ödemeler dahi yapılabilir.
Ücret ve komisyon uygulanmaz. Bitcoin’de transferler ağlar
arasında, bir adresten diğerine direkt olarak, merkezi bir otorite olmaksızın
gerçekleşir. Bu nedenle geleneksel yollarla gerçekleşen transferlerde alınan
ücret veya komisyon bulunmamaktadır.
Şirketlerin ödemelerle ilgili işlem
giderlerini ortadan kaldırır. E-ticaret yapan ve dolayısıyla kredi kartıyla ödeme alan
şirketler için bankaların uyguladığı yetkilendirme, komisyon, güvenlik, işlem
ve hesap ücretleri gibi birçok masraf bulunmaktadır.
Bitcoin’i Hangi
Amaçlarla Kullanabilirim?
Bitcoin ve kripto paraların birçok kullanım alanları vardır.
Eğer elinizde bir miktar Bitcoin varsa kripto para borsalarında alım satım
yaparak kripto paranızı aynı bir yatırım aracı gibi değerlendirebilirsiniz.
Diğer bir kullanım alanı da alışverişlerdir. İnternet üzerinden veya
mağazalardan Bitcoin karşılığında bir şeyler satın alabilirsiniz.
Kullanım alanlarından en popüleri ve kriptoların da çıkış amacı
olan, para gönderme aracı işlevselliğidir. Başka bir ifadeyle banka ve aracı
kurumlarıın aldığı yüksek komisyon veya gönderim ücretlerinden kurtularak
istediğiniz kişiye kolay bir şekilde uluslararası para transferi
yapabilirsiniz. Bahsettiğimiz bu alanlara ek olarak Bitcoin’in altyapısı olan
Blockchain sayesinde finans dışındaki diğer alanlarda da kullanılması
planlanıyor. Bu çerçevede, Blockchain teknolojisiyle sağlık, kültür, bilim ve
sanat gibi diğer alanlarda katma değer yaratan ve hayatı kolaylaştıran uygulamalar
geliştirilebilir.
>>>MİNİNG CİTY HAKKINDA BİLGİLENDİRME<<<
>>>MİNİNG CİTY HAKKINDA BİLGİLENDİRME<<<
Altcoin Nedir?
Bitcoin’e olan ilginin artması ile Bitcoin çıkarmanın maliyeti
ve zorluğu artmış, bununla birlikte madencilik işiyle ilgili özel donanımlar
üretilmeye başlanmıştır. Artan zorluk seviyesi, yüksek maliyet ve kriptolara
olan ilgi Bitcoin türevlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu anlamda farklı
bir algoritma yapısına sahip olan Bitcoin’den farklı kripto paralara “altcoin”
denir. Yani bir nevi Bitcoin benzeri/türevi şifrelenmiş para birimleridir. 2015
başı itibariyle 600’den fazla altcoin bulunmakta ve bunlar Bitcoin exchange
sitelerinde oldukça ilgi görmektedir. En çok tercih edilen altcoin
algoritmaları ise şu şekildedir;
Sha-256 şifreleme türü, Bitcoin’in kullanmış olduğu şifreleme
algoritmasıdır. Gündemde en çok ilgi odağı olan ve 2. büyük kripto para birimi
olarak kabul edilen Litecoin ise Scrypt şifreleme algoritmasını kullanmaktadır.
Keccak algoritması ise, Maxcoin ile ünlenmiş ve kullanılmaya başlamıştır.
Maxcoin, CPU tabanlı sistemler için öncelikli olarak gelişmiş ve ekran kartı
ile çalışan mining programlarıyla oldukça kazançlı bir coin olarak gündemde
yerini sabitlemiştir. Ripple coin ile ünlü olan Ipo türü şifrelenmiş coin’ler
ise gönderdiğiniz Shares oranına göre size kazanç sağlamaktadır.
Neden Altcoin Üretilir?
Birinci nedeni madencilik için en önemli konu olan zorluk
seviyesinin altcoin’lerde düşük olmasıdır. 1’e yakın zorlukta bir altcoin çok
daha hızlı bir şekilde üretilebilir ve kazanç sağlanabilir. Ancak Bitcoin ve
Litecoin para birimleri oldukça yüksek seviyede zorlukta kazıldığı için daha
düşük seviyede yeni “klon coinler” yani altcoin’ler üretilmektedir. Arz / talep
oranına göre exchange sitelerinde değer görür. Sizde bu değere göre düşük
zorluktaki coinleri üretebilir ve o anki kura göre Bitcoin cinsine
çevirebilirsiniz. Ancak exchange sitelerinde her türlü coin’i
bulamayabilirsiniz. Bunun sebebi ise genel anlamda altcoin’lerin market
hacminin yeterli doygunluğa henüz ulaşmamış olmaması ve gerekli talep sınırını
henüz aşmaması ile alakalıdır.
Altcoinler Tercih Edilmeli Midir?
Altcoinler kesinlikle tercih edilmelidir. Ancak dikkat edilmesi
gereken birkaç nokta bulunmaktadır. Her altcoin exchange yapılan sitelere
eklenmeyebilir. Kısa sürede ilgi çekecek ve kullanıcıya hitap edecek
altcoin’ler tercih edilmelidir. Buna ilişkin olarak yeni çıkan altcoin’ler,
madencilerin ve yatırımcıların dikkatini çekebilmek adına çeşitli yollar
denemeye başlamıştır. Rekabetin artmasıyla birlikte piyasaya sürülen her
altcoin ya bir oyun ile kendisini desteklemeye çalışır, ya da belli başlı
toplumsal görüş ve harekete destek olma vaadi ile çıkış yapar. Bu piyasaya
girmeden önce çok ciddi araştırmalar yapmak ve genel olarak risklerini çok iyi
anlamak gerekir. Sonuçta her adımda unutulmaması gereken bir gerçek vardır.
Bitcoin ve altcoin dünyası tüm enstrümanlarıyla birlikte deneysel bir projedir
ve riskleri çok yüksektir.
Bitcoin Madenciliği Nedir?
Bitcoin’i bu kadar önemli bir teknoloji ve büyük bir buluş yapan
şeyin kilit noktalarından bir tanesi Proof-of-Work olarak bilinen konsepttir.
Aslında Bitcoin çıkartmak, yani madencilik yaparak bir miktar Bitcoin elde
etmek madenciliğin tek amacı da değildir. Bitcoin madencileri aynı zamanda
Blockchain denen ve yine Bitcoin’i Bitcoin yapan özelliklerden birisi olan ve
merkezi olmama özelliğine sahip (decentralized) hesap defterini de tutmaya
yarar. Bitcoin madenciliğini özet olarak anlatmak gerekirse, bilgisayarınıza
özelliği olan bir sayıyı aratıp buldurmanızdan ibaret ve bu sayıyı önemli yapan
şey ise, bulunmasının oldukça zor olması ve bulmanın gittikçe zorlaşması. Zor bulunmasının
ve zorlaşmasının sebebi ise şans eseri değil. Bunun sebebi Bitcoin protokolü
tasarlanırken, Satoshi Nakamoto tarafından ayarlanmış bir güvenlik önlemi
olması. Bu güvenlik önlemi, herkes kafasına göre “Bitcoin basma” işlemini
gerçekleştiremesin ve/veya Blockchain’i manipüle edemesin diye var. Başka bir
ifadeyle madencilik denilen şey, bilgisayarınıza oynattığınız bir şans oyunu ya
da yukarıda yazıldığı gibi, rakamlardan oluşan bir saman yığınında, yine
rakamlardan oluşan bir iğne aratmaktır. Burada her bir yaptığınız arama
hamlesini de, işlemci gücünüzle doğru orantılıdır. Bu durumda da bu işe ne
kadar çok işlemci gücü yatırırsanız, saman yığınında bir iğne bulma
olasılığınız o kadar artacaktır.
Bu arada, söz konusu dijital saman yığınının devasa, iğnenin de
küçücük olduğunu hayal etmeniz olayı kavramanıza yardımcı olacaktır. Ve
“samanlığın bir köşesinden aramaya başlamak” ve buna benzer şekillerde
optimizasyon yöntemleri kullanarak işleminizi kısaltmak/şansınızı artırmak
mümkün değil. Bu biraz kötü bir örnek olacak ama iğnenin sürekli ve rastgele
olarak yer değiştirdiğini düşünün.
Şu anki durumda (Bitcoin protokolünün günümüz için belirlediği
zorluk ve ödül seviyesinde), bu iğneyi bulan (yani “çekilişi kazanan”) madenci
25 Bitcoin ödül kazanıyor. Bu rakam Bitcoin’in ilk zamanlarında 50 idi ve git
gide azalacak. Sonuç olarak, madencilik zor ve çok miktarda işlemci gücü
gerektiriyor, zorluğu giderek artıyor ve ödül miktarı da azalıyor.
Bunun dışında, kişisel olarak sizin herhangi bir mining cihazı
alıp BTC madenciliği olayına girmeniz, %99 ihtimalle, finansal olarak zarara
girmenizle sonuçlanacaktır. Fakat bu demek olmuyor ki tüm coin’ler için aynı
şey geçerli. Madencilik için diğer coin’leri tercih edebilirsiniz.
Bitcoin Madenciliğinin Tarihçesi
Bitcoin madenciliği ilk günden başlayarak sürekli olarak
zorlaştı ve bu zorluk artmaya devam ediyor. Bunun sebebi dünyanın dört bir
tarafındaki sayıları git gide artan kişilerin, bu işe git gide daha fazla
işlemci gücü yatırmaya başlaması. Sistem bu doğrultuda, piyasaya kısa sürede
çok sayıda Bitcoin sürülmesini yavaşlatmak ve 10 dakikada 1 block hızını
koruyabilmek için, kendi içinde otomatik olarak zorluk seviyesini ayarlıyor.
CPU Mining; kullanılan bilgisayarın CPU, yani
bilgisayarın merkezi işlem biriminin gücünden faydalanarak Bitcoin elde
etmektir. Bitcoin’in ilk günlerinde, herhangi bir bilgisayar ile madencilik
yapmak mümkündü; (hala mümkün elbette, ama maddi olarak hiç kazançlı değil;
çünkü oluşturduğu maliyeti, gelirinden çok daha fazla) fakat şu an zorluktan
dolayı yapılamıyor. Ama CPU madenciliği devrinin sonunun gelmesinde başka
faktörlerde rol oynadı.
GPU Mining; ekran kartları, Bitcoin (ve bazı
diğer coin’lerin) madenciliğinin yapılabilmesi için gerekli olan matematiksel
problemleri çözmekte, işlemcilerden (CPU) daha verimlidirler. Bunun sebebi de
GPU’ların (Graphics Processing Unit), yani ekran kartlarının barındırdığı
işlemcilerin, floating point hesaplamalarında daha verimli olmaları ve Bitcoin
çıkartmak için gerekli olan işlemlerin, yoğun olarak bu hesaplamaları
kullanmaları. Bunu, yani neden GPU ‘ların CPU’lara göre madencilik işleminde
daha efektif olduklarını konuya hakim olmayanların da anlayacağı bir
benzetmeyle tarif etmek gerekirse; “GPU’lar kuvvetli ve hızlı maden
işçileriyse, CPU’lar daha kalifiye, beyaz yakalı işçiler. CPU’lar belki daha
eğitimli ve bilgili, fakat madencilik için GPU’lar çok daha efektif.” şeklinde
özetlenebilir. Kısacası; GPU’ların yani ekran kartlarının bu tür işlemlerde çok
daha hızlı ve verimli çalıştıkları bilgisinin geniş kitlelere yayılmasından
sonra, ki bu aşağı yukarı CPU madenciliğinin (Bitcoin difficulty’nin artmış
olmasından ötürü) verimliliğinin azaldığı günlere denk geliyor, insanlar devasa
GPU mining rig’leri (madencilik için toplanan özel bilgisayarlar) kurmaya
başladılar. Pek çok ekran kartının bir bilgisayara bağlı olarak ve/veya pek çok
bilgisayarın GPU gücünün bir havuz oluşturulup toplanmasıyla oluşturulan bu
rigler ile, GPU miner’lar altın günlerini yaşadılar. Bu süreç aşağı yukarı 2010
sonundan – 2013 başına kadar çok karlı bir şekilde sürdü diyebiliriz. Günümüzde
ise Bitcoin madenciliği artık sadece ASIC’ler karlılık elde edilebilecek zorluk
seviyesine ulaştı.
ASIC Mining; (Uygulamaya özgü tümleşik devre
madenciliği hakkında), ASIC miner nedir sorusu kafanızı kurcalıyorsa,
yukarıdaki maden işçisi örneğinden yola çıkarak, bir ASIC miner cihazı için
şunu söyleyebiliriz; doğduğu günden itibaren sadece madencilik için, hatta
sadece özel bir maddenin (coin’in) madenciliği yetiştirilmiş, bu yönde
uzmanlaşmış bir işçi düşünün. ASIC’ler (application-specific integrated
circuit) yani Türkçesiyle uygulamaya özgü tümleşik devreler, sadece yerine
getirmeleri beklenen görevler için özel olarak üretilmiş işlemciler olarak
düşünülebilir ve söz konusu işlemi gerçekleştirmekte diğer tüm işlemci
türlerinden hem daha hızlı hem de daha verimli çalışmaktadırlar (özellikle de
ısı ve enerji tüketimi açısından).
Bitcoin mining için özel olarak üretilmiş ASIC cihazlar, 2013
yılı başından (yoğun olarak Nisan-Mayıs’tan) itibaren kullanıcıları ile
buluşmaya başladı ve Bitcoin madenciliği, geri döndürülemez olarak değişti. GPU
mining, CPU mining’e göre ne kadar hızlı ve avantajlıysa, aynı şeyi ASIC – GPU
arasındaki fark için de söyleyebiliriz. Bu yüzden GPU ve CPU miner’lar artık
işe yaramaz hale geldiler ve devir ASIC cihazlarının devri oldu. ASIC
cihazların dezavantajı ise spesifik coin’lerin madenciliği dışında bir iş için
kullanılamamaları.
Madenciliği Gelecekte
Neler Bekliyor?
Şimdilik öyle görünüyor ki, ASIC üreticilerinin hız savaşı, bir
süre daha devam edecek. Üreticiler her 3-5 ayda bir yeni ürünlerini
duyuruyorlar ve ön siparişleri alıp aylar sonrasında ürünleri müşterilere
ulaştırıyorlar. Bitcoin madenciliğiyle ilgili ekipman üretip satan şirketlerin
bu ekipmanlarla neden Bitcoin üretmeyip de makineleri sattığı, Bitcoin
kullanmaya yeni başlayan kullanıcılar için her zaman merak konusu olmuştur.
Bunun sebebi olarak çoğu zaman, üretim giderleri, yani elektrik ve mekan
giderleri dile getirilir. Görünüşe göre ise bazı şeyler artık değişecek.
Örnek olarak, İsveç merkezli Bitcoin madencilik ekipmanları
üreten KnCMiner şirketi, 2014 yılında ekipman satışını durdurarak, ürettiği
makinelerle artık kendi madencilik yapacağını duyurmuştu. KnCminer’ın bu kararı
almasındaki en büyük neden karlılık olarak gösterilebilir. Başka bir ifadeyle
bu şirket için, bir makine satmak, o makineyle Bitcoin madenciliği yapmaktan
daha az karlı bulunuyor. Hesaplamalar şu anki fiyata göre önümüzdeki bir kaç
yıl içerisinde üretilecek Bitcoin değerinin 2 milyar dolar civarında olacağını
gösteriyor, yalnızca önümüzdeki bir yıl içerisinde yaklaşık 1,310,400 Bitcoin
daha piyasaya sürülecek, hemen hemen (şu anki kur ile) 500 milyon dolar değerindeki
bu büyük miktar ekipman üreten şirketlerin iştahını kabartıyor.
Bu durum her zaman ve her şirket için aynı şekilde olmayabilir;
çünkü üretim maliyeti, yani elektrik ücreti ve mekan giderleri ülkeler arasında
farklılık göstermektedir. Bu nedenle, şu anda İsveç’in Boden şehrinde bir
helikopter hangarında madenciliğe devam eden KnCMiner, üretim alanlarını
genişleterek elektrik ücretinin çok daha düşük olduğu İzlanda’ya yönelmiş
durumda.
Bilindiği gibi İzlanda, doğal termal kaynakları bakımından çok
zengin ve bu kaynaklardan çok düşük maliyetlerle elektrik üretiliyor. Evlere ve
iş yerlerine sağlanan elektrik ücreti ise neredeyse bedava, hatta ülkenin
kullanabileceğinden o kadar fazla elektrik üretiliyor ki, bu da İzlanda’yı
Avrupa gibi yeni pazar arayışlarına sürüklüyor. Fakat, Bitcoin madencileri
hemen endişeye kapılmasın; çünkü Avrupa, Amerika ve Çin’de bulunan büyük
üreticiler için elektrik, dolayısıyla da üretim maliyeti hala yüksek ve bu
nedenle cihaz satışları devam etmek zorunda.
Bulut Madencilik Sistemi Nedir?
Bulut madenciliği (cloud mining) kısaca, dünyanın herhangi bir
yerindeki bir şirketin veri merkezi üzerinden kullanıcının madencilik paketi
kiralaması olarak tanımlanabilir. Bulut madencilikte müşteri belirli bir fiyat
karşılığında bir işlemci gücü kiralar ve üretilen kripto paralar doğrultusunda
günlük, haftalık veya aylık olarak ödeme alır; fakat genel olarak bulut
madencilikle ilgili dile getirilen olumsuzlukların çok fazla olduğu herkesçe
bilinen bir gerçektir. Bazı firmaların gerçekten üretim yapıp yapmadığı belli
olmayabilir ve net değildir, bu konuya dikkat etmek gerekir.
Bulut madencilik süreci kısaca, bulut madencilik yapmak isteyen
bir kullanıcının madencilik yapan şirketten işlemci gücü paketi veya madencilik
hissesi satın almasıyla başlar. Satın alımdan sonra ise saatlik, günlük veya
haftalık olarak çıkarılan miktarın hisseye göre paylaştırılması sonucunda
yatırımcılara geri ödemeler yapılır. Bazı şirketler her hisse başına bakım ve
onarım ücreti alabilir, bu nedenle bir bulut madencilik şirketine yatırım
yapmadan önce kesintiler ve komisyonlar hakkında detaylı inceleme yapmak
gerekir.
Bitcoin Borsalarında
Nasıl İşlem (Al/Sat) Yapılır?
Bitcoin ve diğer kripto paralar yukarıda bahsettiğimiz kullanım
alanları yanında yatırım aracı olarak da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Kripto paralar aynı altın gibi düşünülebilir, fiyat düştüğünde alınır
çıktığında satılır, bu işlemler sonrasında ise para kazanma imkanı doğar. Bitcoin
ve altcoin’ler ile ilgilenen çoğu kullanıcı haftanın 7 günü 24 saat açık olan
borsalarda al sat yaparak para kazanmaya çalışır.
Borsalarda alım satım işlemi yapabilmek için öncelikle, bir
exchange sitesine (Bitcoin veya altcoin borsasına) üye olmak gerekir.
Sonrasında eğer elinizde kripto para varsa, bu sitedeki açtığınız hesabınıza
transfer edip işlem yapmaya başlayabilirsiniz. Kripto paralara yeni
başlamışsanız ve eğer elinizde Bitcoin veya herhangi bir altcoin yoksa,
exchange sitesine para (TL, Dolar veya Euro) gönderip, daha sonrasında site
içerisinde alım emri vererek bu parayı kripto paralarla takas edebilirsiniz.
Takas (exchange) işleminde site yani aracı şirket size herhangi bir şekilde
kripto para satmaz veya almaz, takas işlemi yalnızca kullanıcılar arasında
yapılır. Başka bir ifadeyle, elinizde bir miktar Bitcoin var ve satıp TL’ye
çevirmek istiyorsunuz diyelim, bunun için satmak istediğiniz Bitcoin miktarını
ve satış fiyatını girerek satış emri vermeniz gerekir. Bu işlemi yaptıktan
sonra, satışın gerçekleşmesi için başka bir kullanıcının da sizin satış emrine
karşılık gelecek şekilde alış emri vermesi gerekir ki işlem gerçekleşsin. Site
içerisinde alış ve satış fiyatları her eşleştiğinde, yani aynı değer olduğunda
işlem gerçekleşir. Bunun karşılığında da exchange sitesi alıcıdan ve satıcıdan
bir miktar komisyon alır. Yani exchange sitesinin temel amacı aynı platform
üzerinde alıcıyı ve satıcıyı birleştirerek güvenli ticaretin yapılmasını
sağlamaktır.
Kripto paralarla al-sat yapan kullanıcılar kısa veya uzun vadedebu işlemleri sürekli olarak gerçekleştirerek kar yapmayı amaçlamaktadırlar.Yeni başlayan kullanıcılar için ise al-sat yapma önerilmez, öncelikle Bitcoinve kriptoların dünyasını anlamak ve piyasayı iyi bilmek çok önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder