(Soru-Cevap Şeklinde Özet)
T.C. ANAYASASI
BİRİNCİ
KISIM
GENEL
ESASLAR
1-DEVLETİN
ŞEKLİ NEDİR?
Cumhuriyettir.
2-CUMHURİYETİN
NİTELİKLERİ NELERDİR?
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
3-DEVLETİN BÜTÜNLÜĞÜ, RESMÎ DİLİ, BAYRAĞI, MİLLİ
MARŞI VE BAŞKENTİ NEDİR?
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir
bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay
yıldızlı al bayraktır.Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.Başkenti
Ankara'dır.
4-DEĞİŞTİRİLEMEYECEK
HÜKÜMLER HANGİLERİDİR?
Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin
Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin
nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve
değiştirilmesi teklif edilemez.
5-DEVLETİN TEMEL AMAÇ VE GÖREVLERİ NELERDİR?
Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin
bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin
bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun
refah, huzur ve
mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti
ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve
sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için
gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
6-EGEMENLİK
KAVRAMINI AÇIKLAYINIZ.
Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa
bırakılamaz.
Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi
kullanamaz.
6-YASAMA
YETKİSİ KİME AİTTİR?
TBMM’ye aittir.
7-YÜRÜTME
YETKİSİ KİME AİTTİR?
Cumhurbaşkanına aittir.
8-YARGI
YETKİSİ KİME AİTTİR?
Bağımsız ve tarafsız mahkemelere aittir
KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK KAVRAMINI
AÇIKLAYINIZ.
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama
geçmesini sağlamakla
yükümlüdür.Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve
yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı
sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
9-ANAYASANIN BAĞLAYICILIĞI VE ÜSTÜNLÜĞÜNÜ AÇIKLAYINIZ.
Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı
organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel
hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ
KISIM
TEMEL
HAKLAR VE ÖDEVLER
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
1-TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN NİTELİĞİ NEDİR?
Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,
vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı
ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
2-TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANMASI NE
ŞEKİLDE OLUR?
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde
belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.
3-TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KÖTÜYE
KULLANILAMAMASI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti
ortadan
kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
3-TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KULLANILMASININ
DURDURULMASINI AÇIKLAYINIZ.
Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun
gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı
tedbirler alınabilir.Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, kişinin yaşama
hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan,
düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz;
suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya
kadar kimse suçlu sayılamaz.
4-YABANCILARIN
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİ NE ŞEKİLDE SINIRLANABİLİR?
Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için,
milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Kişinin
Hakları ve Ödevleri
1-KİŞİNİN
HAKLARI VE ÖDEVLERİ NELERDİR?
1-KİŞİNİN DOKUNULMAZLIĞI, MADDİ VE
MANEVİ VARLIĞI
• Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve
geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne
dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir
cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
2-ZORLA ÇALIŞTIRMA YASAĞI
• Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri
içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler;
ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi
niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
3-KİŞİ HÜRRİYETİ VE GÜVENLİĞİ
• Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin
yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün
gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim
altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın
yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu
madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir
müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun
olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek
isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı
etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması;
halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.Suçluluğu hakkında
kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya
değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan
ve kanunda
gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan
yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
yapılabilir.Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye
gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak
işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır.
Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
4-ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE KORUNMASI
a)
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ
• Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı
gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının
gizliliğine dokunulamaz.Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne
göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça veya kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve
bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli
hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.Herkes, kendisiyle
ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle
ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların
düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp
kullanılmadığını öğrenmeyi de
kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık
rızasıyla işlenebilir.
b)
KONUT DOKUNULMAZLIĞI
• Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması
veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya
birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça veya kanunla
yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez,
arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı
yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el
koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi
halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
c)
HABERLEŞME HÜRRİYETİ
• Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir.
Haberleşmenin gizliliği esastır.
Sayfa 3 / 28Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık
ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim
kararı olmadıkça veya yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça;
haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört
saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat
içinde açıklar;
aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
5-YERLEŞME VE SEYAHAT HÜRRİYETİ
• Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi
sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını
korumak;Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç
işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti,
ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak
sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
6-DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ
• Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine
sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler
serbesttir.Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve
kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı
kınanamaz ve suçlanamaz.
7-DÜŞÜNCE VE KANAAT HÜRRİYETİ
• Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
8-DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ
• Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim
veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına
sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir
almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,
suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce
belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel
ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya
yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir
9-BİLİM VE SANAT HÜRRİYETİ
• Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve
öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.Bu
madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla
düzenlenmesine engel değildir.
10-BASIN VE YAYIMLA İLGİLİ HÜKÜMLER
a)
BASIN HÜRRİYETİ
• Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin
alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Devlet, basın ve haber alma
hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.Devletin iç ve dış güvenliğini,
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da
ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli
bilgilere Sayfa 4 / 28ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar
veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait
kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim
kararıyla veya kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir.
Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde
yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde
onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Hakim tarafından verilen
kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.Süreli veya
süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına
geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla veya kanunun açıkça yetkili kıldığı
merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu
kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir;
hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı
hükümsüz sayılır.Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel
ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak
kapatılabilir.
b)
SÜRELİ VE SÜRESİZ YAYIN HAKKI
• Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali
teminat yatırma şartına bağlanamaz.Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun
gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi
yeterlidir. Süreli yayınların çıkarılması ile ilgili kanuna, haber, düşünce ve
kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal,
ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz
c)
BASIN ARAÇLARININ KORUNMASI
• Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan
basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt
ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.
d)
KAMU TÜZEL KİŞİLERİNİN ELİNDEKİ BASIN DIŞI KİTLE
HABERLEŞME ARAÇLARINDAN YARARLANMA HAKKI
• Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin
elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına
sahiptir. Çıkarılacak kanuna, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve
sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını,
düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici
kayıtlar koyamaz.
e)
DÜZELTME VE CEVAP HAKKI
• Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve
şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar
yapılması hallerinde tanınır.Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının
gerekip gerekmediğine hakim tarafından
ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir
11-TOPLANTI HAK VE HÜRRİYETLERİ
a)
DERNEK KURMA HÜRRİYETİ
• Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve
bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.Hiç kimse bir
derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.Dernek kurma hürriyeti
ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve
genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla
sınırlanabilir.Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla
kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabiliryada kanunla bir merci, derneği
faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört
saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.
b)
TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEME HAKKI
• Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız
toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.Toplantı ve gösteri
yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin
korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
12-MÜLKİYET HAKKI
• Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
13-HAKLARIN KORUNMASI İLE İLGİLİ
HÜKÜMLER
a)
HAK ARAMA HÜRRİYETİ
• Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak
suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile
adil yargılanma hakkına sahiptir
b)
KANUNİ HAKİM GÜVENCESİ
• Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir
merci önüne çıkarılamaz.
c)
SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR
• Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun
suç saymadığı bir fiilden dolayı
cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan
cezadan daha ağır bir ceza verilemez.Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar,
kimse suçlu sayılamaz.Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan
bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.Kanuna aykırı
olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.Ceza sorumluluğu
şahsidir.
Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden
dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.Ölüm cezası ve genel müsadere cezası
verilemez.
14-İSPAT HAKKI
• Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev
ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı
açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir.
15-TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUNMASI
• Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal
edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını
isteme hakkına sahiptir.
Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere
başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.Kişinin, Resmî görevliler
tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe
tazmin edilir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Sosyal
ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
1-SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER
NELERDİR?
1-AİLENİN KORUNMASI VE ÇOCUK HAKLARI
• Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında
eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve
aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri
alır, teşkilatı kurar.Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları
koruyucu tedbirleri alır.
2-EĞİTİM VE ÖĞRENİM HAKKI VE ÖDEVİ
• Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun
bırakılamaz.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim
ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında
parasızdır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve
inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim
ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve
öğretilemez.
3-KAMU YARARI
a)
KIYILARDAN YARARLANMA
• Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil
şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir
b) TOPRAK
MÜLKİYETİ
• Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini
korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya
yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla
gerekli tedbirleri alır. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras
hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve
ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir.
c)
TARIM, HAYVANCILIK VE BU ÜRETİM DALLARINDA
ÇALIŞANLARIN KORUNMASI
• Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç
dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine
uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve
hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin
sağlanmasını kolaylaştırır.
d)
KAMULAŞTIRMA
• Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının
gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen
esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar
kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin
olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri
ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi,
kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin
ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu
hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz.
e)
DEVLETLEŞTİRME VE ÖZELLEŞTİRME
• Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu
yararının zorunlu kıldığı hallerde
devletleştirilebilir.Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır.
4-ÇALIŞMA VE SÖZLEŞME HÜRRİYETİ
• Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme
hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
5-ÇALIŞMA İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
a)
ÇALIŞMA HAKKI VE ÖDEVİ
• Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek
için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği
önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak
için gerekli tedbirleri alır.
b)
ÇALIŞMA ŞARTLARI VE DİNLENME HAKKI
• Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde
çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları
bakımından özel olarak korunurlar.Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
c)
SENDİKA KURMA HAKKI
• Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma
ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek
için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe
üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir
sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin
korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.Sendika ve üst kuruluşlarının
tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi
esaslarına aykırı olamaz.
6-TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ, GREV HAKKI VE
LOKAVT
a)
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ VE TOPLU SÖZLEŞME HAKKI
• İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve
sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş
sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu
Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları
kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
b)
GREV HAKKI VE LOKAVT
• Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında,
uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler.
Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve
milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.Grev ve lokavtın yasaklandığı
hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek
Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek
Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu
iş
sözleşmesi hükmündedir.
7-ÜCRETTE ADALET SAĞLANMASI
• Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve
diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
8-SAĞLIK, ÇEVRE VE KONUT
a)
SAĞLIK HİZMETLERİ VE ÇEVRENİN KORUNMASI
·
Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama
hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre
kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin
hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde
gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla
sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu
görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak,
onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde
yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
b)
KONUT HAKKI
·
Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre
şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak
tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
9-GENÇLİK VE SPOR
a)
GENÇLİĞİN KORUNMASI
• Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği
gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç
edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.Devlet,
gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve
benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri
alır
b)
SPORUN GELIŞTIRILMESI VE TAHKIM
• Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve
ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik
eder.Devlet başarılı sporcuyu korur.
Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin
kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu
kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.
10-SOSYAL GÜVENLİK HAKLARI
a)
SOSYAL GÜVENLİK HAKKI
• Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
b)
SOSYAL GÜVENLİK BAKIMINDAN ÖZEL OLARAK KORUNMASI
GEREKENLER KİMLERDİR?
·
Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve
yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat
seviyesi sağlar.Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına
intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara
Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
·
c)
YABANCI ÜLKELERDE ÇALIŞAN TÜRK VATANDAŞLARI
• Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve
yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat
seviyesi sağlar.Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını
sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı
ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
11-TARİH, KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ
KORUNMASI
• Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve
değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri
alır.
12-SANATIN VE SANATÇININ KORUNMASI
• Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur.
Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve
sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.
13-DEVLETİN İKTİSADİ VE SOSYAL
ÖDEVLERİNİN SINIRLARI
• Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile
belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek
malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Siyasi
Haklar ve Ödevler
1-SİYASİ HAKLAR VE ÖDEVLER NELERDİR?
1-TÜRK VATANDAŞLIĞI
• Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan
herkes Türktür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür.Vatandaşlık, kanunun gösterdiği
şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.Hiçbir
Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan
çıkarılamaz.
2-SEÇME, SEÇİLME VE SİYASİ FAALİYETTE
BULUNMA HAKLARI
• Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun
olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi
faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. Seçimler ve
halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm
esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.
Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma
haklarına sahiptir. Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler,
taksirli suçlardan hüküm giyenler hariçceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlüler oy kullanamazlar. Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde
istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.Seçim kanunlarında yapılan
değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde
uygulanmaz.
3-SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ HÜKÜMLER
a)
PARTİ KURMA, PARTİLERE GİRME VE PARTİLERDEN
AYRILMA
• Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre
partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek
için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri
içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları
ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet
egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya
zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve
yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.Hakimler ve savcılar,
Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının
memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği
taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim
öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. Yüksek öğretim elemanlarının
siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu
elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi
almalarına cevaz veremez.Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye
olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenirSiyasi partilere, Devlet,
yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar.
b)
SİYASİ PARTİLERİN UYACAKLARI ESASLAR
• Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi
düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Siyasi partiler,
ticari faaliyetlere girişemezler. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına
uygun olması gereklidir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri
ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim
yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir.
Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar.
Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava
üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi,
temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin
Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin
temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri,
Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede
gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin
kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.Yabancı devletlerden,
uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden
maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır.
4-KAMU HİZMETLERİNE GİRME HAKKI
a)
HİZMETE GİRME
• Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
b)
MAL BİLDİRİMİ
• Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde
bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri
kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan
istisna edilemez.
5-VATAN HİZMETİ
• Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu
hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği
veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.
6-VERGİ ÖDEVİ
• Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali
gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli
dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri
mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin
hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik
yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.
7-DİLEKÇE, BİLGİ EDİNME VE KAMU
DENETÇİSİNE BAŞVURMA HAKKI
• Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek
kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili
dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet
Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği
Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.Kamu Başdenetçisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk
iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt
çoğunluğu aranır.
Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday
için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş
olur.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
CUMHURİYETİN
TEMEL ORGANLARI
1-CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI
HANGİLERİDİR?
YASAMA
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
YÜRÜTME
CUMHURBAŞKANI
YARGI
TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ MAHKEMELER
2-TBMM KAÇ MİLLETVEKİLİNDEN OLUŞUR??
Genel oyla seçilen altıyüz
milletvekilinden oluşur.
3MİLLETVEKİLİ SEÇİLME YETERLİLİĞİ
ŞARTLARI NELERDİR?
Onsekiz yaşını dolduran
her Türk milletvekili seçilebilir. En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar,
askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç
toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş
olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla,
kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını
açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik
suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile
milletvekili seçilemezler Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları
mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim
Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile
yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve
Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve
milletvekili seçilemezler.
4-TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ VE
CUMHURBAŞKANININ SEÇİM DÖNEMİ NE ZAMANDIR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.
Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
5-SEÇİMLERİN GERİYE BIRAKILMASI VE ARA
SEÇİMLER NE AŞAMADA GERÇEKLEŞİR?
Savaş sebebiyle yeni
seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin
bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa,
erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim,
her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara
seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde
beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar
verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz.
Yukarıda yazılı hallerden
ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet
Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden
sonraki ilk Pazargünü ara seçim yapılır.
6-SEÇİMLERİN GENEL YÖNETİM VE DENETİMİ NE
ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR?
Seçimler, yargı
organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve
dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve
seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları
inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin
seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek
Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.Yüksek
Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay,
beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt
çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla
aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.Yüksek Seçim Kuruluna
Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye
ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler
7-ÜYELİKLE İLGİLİ HÜKÜMLER NELERDİR?
a)
MİLLETİN TEMSİLİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri
bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler.
b)
ANDİÇME
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken
aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın
ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini
koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk
ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli
dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel
hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma;
büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim".
c)
ÜYELİKLE BAĞDAŞMAYAN İŞLER
Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı
kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da
dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve
özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten
yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve
katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev
alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı
olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî
veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler.
d)
YASAMA DOKUNULMAZLIĞI
Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri
düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka
bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan
sorumlu tutulamazlar.Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen
bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez,
tutuklanamaz ve yargılanamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında,
seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi,
üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Türkiye
Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile
ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
e)
MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞMESİ
İstifa eden
milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.Milletvekilliğinin kesin hüküm
giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel
Kurula bildirilmesiyle olur.82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan
bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine
Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz
olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit
edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar
verilebilir.
f)
İPTAL İSTEMİ
Yasama dokunulmazlığının
kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci,
üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis
Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili
milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya
İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa
Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar.
g)
ÖDENEK VE YOLLUKLAR
Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir.Ödeneğin
aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da
ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile
bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona
erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C.Emekli Sandığı
tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini
gerektirmez.
Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir.
39-TBMM NİN GÖREV VE YETKİLERİ NELERDİR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar
Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af
ilanına karar vermek ve Anayasanın diğer
maddelerinde ön görülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.
8-KANUN TEKLİF ETMEYE KİM YETKİLİDİR?
Milletvekilleri
9-KANUNLARIN CUMHURBAŞKANINCA
YAYIMLANMASI NE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR?
Cumhurbaşkanı, Türkiye
Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde
yayımlar. Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir
daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre
içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Cumhurbaşkanınca kısmen
uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan
maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir.Türkiye Büyük
Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen
kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır.
10-MİLLETLERARASI ANDLAŞMALARI UYGUN
BULMA ŞARTLARI NELERDİR?
Türkiye Cumhuriyeti adına
yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak
andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla
uygun
bulmasına bağlıdır.Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi
bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme
getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet
haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde
bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bilgisine sunulur.Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası
andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile
Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
11-SAVAŞ HALİ İLANI VE SİLAHLI KUVVET
KULLANILMASINA İZİN VERME YETKİSİ KİME AİTTİR?
Milletlerarası hukukun
meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.Türkiye Büyük Millet Meclisi
tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu
sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz
olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına
karar verebilir.
12-TBMM DE TOPLANMA VE TATİL NE ŞEKİLDE
OLUR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.Meclis, bir yasama
yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında, Cumhurbaşkanınca
toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte
birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.
13-BAŞKANLIK DİVANI NEDİR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis
Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.Başkanlık
Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana
katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için
aday gösteremezler.Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir
yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır,
ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar
devam eder.Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden,
Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına
bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının
üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü
oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü
oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan
seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.Başkan
ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.
14-İÇTÜZÜK SİYASİ PARTİ GRUPLARI VE
KOLLUK İŞLERİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür.
İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye
sayısı oranında
katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi
üyeden meydana gelir.
15-TOPLANTI VE KARAR YETER SAYISI NE
ŞEKİLDEDİR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri
ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa
toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter
sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az
olamaz.
16-GÖRÜŞMELERİN AÇIKLIĞI VE YAYIMLANMASI
NE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak
yayımlanır.Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı
oturumlar yapabilir.
17-TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN BİLGİ
EDİNME VE DENETİM YOLLARI NASIL İLERLER?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru
yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır.Meclis araştırması,
belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir.Genel
görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir.Meclis
soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında yapılan
soruşturmadan ibarettir.
18-Cumhurbaşkanı adaylık ve seçim süreci
nasıl ilerler?
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını
doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk
vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı
seçilebilir.Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde
toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan
siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona
erer.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday,
Cumhurbaşkanı seçilir.
İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü
ikinci oylama
yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli
oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.İkinci oylamaya katılmaya
hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde;
ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi
suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum
şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde
Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması
halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
19-CUMHURBAŞKANININ GÖREV VE YETKİLERİ
NELERDİR?
Cumhurbaşkanı Devletin
başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.
Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk
Milletinin birliğini temsil eder.Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk
günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.Ülkenin iç ve dış
siyaseti hakkında Meclise mesaj verir.
Kanunları yayımlar.Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün
veya belirli hükümlerine Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar.Cumhurbaşkanı
yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.Üst kademe kamu
yöneticilerini atar, görevlerine son verir.Yabancı devletlere Türkiye
Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek
yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar
ve yayımlar.Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde
halkoyuna sunar.Milli güvenlik politikalarını belirler.Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder.Türk
Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.Sürekli hastalık, sakatlık ve
kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.Cumhurbaşkanı,
yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın
ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi
hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi
öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça
düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri
uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması
durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.Cumhurbaşkanı,
kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,
yönetmelikler çıkarabilir.Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir
tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer.
20-CUMHURBAŞKANININ CEZAİ SORUMLULUĞU
NEDİR?
Cumhurbaşkanı hakkında,
bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt
çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis,
önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli
oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.Soruşturma açılmasına karar
verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona
verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından
her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon
tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu
iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi
halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır,
dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük
Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk
kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede
tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir,
yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.Hakkında soruşturma açılmasına
karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.Yüce Divanda seçilmeye engel
bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
21-CUMHURBAŞKANI YARDIMCILARI,
CUMHURBAŞKANINA VEKÂLET VE BAKANLAR HAKKINDAKİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Cumhurbaşkanı, seçildikten
sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.
Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün
içinde
Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına
vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi
de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla
kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine
kadar görevine devam eder.
Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak
görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet
eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.Cumhurbaşkanı yardımcıları ve
bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı
tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar,
81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan
olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç
işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt
çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis,
önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli
oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.Soruşturma açılmasına karar
verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona
verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından,
her siyasi
parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon
tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu
iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede
bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.Rapor
Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından
itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi,
üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir.
Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir
defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin
olarak tamamlanır.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı
veya bakanın görevi sona erer.Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar,
görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin
hükümlerden yararlanır.Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve
yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
22-DEVLET DENETLEME KURULU NEDİR?
Cumhurbaşkanlığına bağlı
olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği
üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına
bu kurum ve
kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek
kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya
yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma
ve denetlemeleri yapar.
Yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.Devlet
Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır.Devlet Denetleme
Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenlenir.
23-TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ VE
CUMHURBAŞKANI SEÇİMLERİNİN YENİLENMESİ SÜRECİ NASIL İLERLER?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar
verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile
Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.Cumhurbaşkanının seçimlerin
yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi
ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.Cumhurbaşkanının ikinci döneminde
Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde,
Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.
Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır
24-BAŞKOMUTANLIK VE GENELKURMAY
BAŞKANLIĞI HAKKINDAKİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Başkomutanlık, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı
tarafından temsil olunur.Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin
yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı,
Cumhurbaşkanı sorumludur.Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı
Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı
namına yerine getirir.
25-MİLLİ GÜVENLİK KURULU NEDİR?
Millî Güvenlik Kurulu;
Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî
Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve
Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur.Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî
güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye
kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına
bildirir.
Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay
Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir.Cumhurbaşkanı
katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının
başkanlığında toplanır.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri
Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenlenir.
26-OLAĞANÜSTÜ HAL YÖNETİMİ NASILDIR?
Cumhurbaşkanı; savaş,
savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan
veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin
bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin
yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan
kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları
nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın
hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında
veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan
edebilir.Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır
ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.Türkiye Büyük
Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü
takdirde
olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali
kaldırabilir.
Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı
geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.Olağanüstü
hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin
onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler
Resmî Gazetede
yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye
Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal
sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük
Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır.
27-İDARENİN BÜTÜNLÜĞÜ VE KAMU
TÜZELKİŞİLİĞİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER NELERDİR?
İdare, kuruluş ve
görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına
dayanır.
Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur.
28-YÖNETMELİKLER HAKKINDAKİ HÜKÜMLER
NELERDİR?
Cumhurbaşkanı, bakanlıklar
ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,
yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir
29-YARGI YOLU NEDİR?
İdarenin her türlü eylem
ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya
milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime
ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.Yüksek Askerî
Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her
türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.İdari işlemlere karşı
açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.Yargı yetkisi, idarî
eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette
yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması
ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi
durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar
verilebilir.Kanun, olağanüstü hallerde, seferberlik ve savaş halinde ayrıca
milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması
kararı verilmesini sınırlayabilir.İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan
zararı ödemekle yükümlüdür.
30-MERKEZİ İDARE NEDİR?
Türkiye, merkezi idare
kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu
hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere
ayırılır.
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili
içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir.
31-MAHALLİ İDARELER NEDİR?
Mahalli idareler; il,
belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş
esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen,
seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.Mahalli
idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun
olarak kanunla düzenlenir.
Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir
yapılır.
Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri
getirebilir.Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını
kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü
ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile
ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli
idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir
tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.Merkezi idare, mahalli
idareler üzerinde vesayet yetkisine sahiptir.
32-KAMU HİZMETİ GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ
HÜKÜMLER NELERDİR?
GENEL İLKELER
Devletin, kamu iktisadi
teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre
yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
GÖREV VE SORUMLULUKLARI, DİSİPLİN
KOVUŞTURULMASINDA GÜVENCE
Memurlar ve diğer kamu
görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla
yükümlüdürler.Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı
tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. Disiplin kararları yargı denetimi
dışında bırakılamaz.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri
kusurlardan doğan
tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği
şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
33-YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI VE ÜST
KURULUŞLARI HAKKINDAKİ HÜKÜMLER NELERDİR?
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI
Kamu tüzelkişiliğine ve
bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.Kanunda
gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile
vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim
kurumları kurulabilir.
Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel
araştırma ve yayında bulunabilirler.Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler,
Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe
sağlanır.Rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca
seçilir ve atanır.Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim
elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının
dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve
onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim
bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe
konulur ve denetlenir.Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali
ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının
sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim
kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.
YÜKSEKÖĞRETİM ÜST KURULUŞLARI
Yükseköğretim kurumlarının
öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma
faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler
doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen
kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. Yükseköğretim
Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme
usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde
başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca
atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDAN ÖZEL
HÜKÜMLERE TABİ OLANLAR
Türk Silahlı Kuvvetleri ve
emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine
tabidir.
34-RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU, RADYO
VE TELEVİZYON KURULUŞLARI VE KAMUYLA İLİŞKİLİ HABER AJANSLARI İLE İLGİLİ
HÜKÜMLER NELERDİR?
Radyo ve televizyon
istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde
serbesttir.Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla
kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur.
Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının
ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna
düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulunca seçilir..
35-ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK
KURUMU NEDİR?
Atatürkçü düşünceyi,
Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel
yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün
manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının
görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk
Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip
"Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur.
36-KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK
KURULUŞLARI HANGİLERİDİR?
Kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup
olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak,
mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek
mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve
güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla
kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı
gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Amaçları dışında
faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği
merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir
ve yerlerine yenileri seçtirilir. Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç
işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya
üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı,
yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını
kırksekiz saat içinde açıklar.
37-DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI İLE İLGİLİ
HÜKÜMLER NELERDİR?
Genel idare içinde yer
alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi
görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi
amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
38-KANUNSUZ EMİR NEDİR?
Kamu hizmetlerinde
herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri,
yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı
görürse,
yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde
ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde,
emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren
kimse sorumluluktan kurtulamaz.
39- YARGIDA MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞI NE
ANLAMA GELİR?
Hakimler, görevlerinde
bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı
kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı
yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez;
genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin
kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir
beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır.
40-HAKİMLİK VE SAVCILIK TEMİNATI NEDİR?
Hakimler ve savcılar
azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce
emekliye ayrılamaz.Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm
giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak
anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler
hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
41-HAKİMLİK VE SAVCILIK MESLEĞİ
HAKKINDAKİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Hakimler ve savcılar adli
ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar.
Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev
ifa ederler.
Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri
hakimlerin yaş
haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir
görev alamazlar.
Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
42-DURUŞMALARIN AÇIK VE KARARLARIN
GEREKÇELİ OLMASI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Mahkemelerde duruşmalar
herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli
kıldığı hallerde karar verilebilir.Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla
özel hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır
43-MAHKEMELER NASIL KURULUR?
Mahkemelerin kuruluşu,
görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde,
askerî
mahkemeler kurulabilir.
44-ADALET HİZMETLERİNİN DENETİMİ
NASILDIR?
Adalet hizmetleri ile
savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet
müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma,
inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır.
45-YÜKSEK MAHKEMELER HANGİLERİDİR?
a)
ANAYASA MAHKEMESİ
Anayasa Mahkemesi onbeş
üyeden kurulur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay genel kurullarınca kendi
başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden;
en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi
olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler
dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden;dört
üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve
savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri
arasından seçer.
Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş
üyelik için, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro
başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak
seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması
kaydıyla;
yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını
kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe
yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen
çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl
çalışmış olması şarttır.Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye
tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili
seçilir.
ÜYELERİN GÖREV SÜRESİ VE ÜYELİĞİN SONA
ERMESİ
Anayasa Mahkemesi üyeleri
oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez.
Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı
gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini
sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de,
Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
GÖREV VE YETKİLERİ
Anayasa Mahkemesi,
kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve
bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil
bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde
çıkarılanCumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya
aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.Kanunların şekil
bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı;
Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği
şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme,
Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri
tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten
sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz.Herkes, Anayasada güvence
altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla
Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır.
Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme
yapılamaz.
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,
Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay
Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve
Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan
dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle
ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.Yüce Divanda, savcılık
görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
ÇALIŞMA VE
YARGILAMA USULÜ
Anayasa Mahkemesi, iki
bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır.
Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul,
Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en
az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla
alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar
oluşturulabilir.Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz
davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca
bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.
Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet
yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan
üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla
baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel
başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir.
İPTAL DAVASI
Kanunların,
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya
aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası
açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye
sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki
üyelere aittir.
DAVA AÇMA SÜRESİ
Anayasa Mahkemesinde
doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun,
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından
başlayarak altmış gün sonra düşer
ANAYASAYA AYKIRILIĞIN DİĞER MAHKEMELERDE
İLERİ SÜRÜLMESİ
Bir davaya bakmakta olan
mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin
ileri sürdüğü
aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu
konuda vereceği
karara kadar davayı geri bırakır.Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden
başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Anayasa Mahkemesinin
işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından
sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar
başvuruda bulunulamaz.
ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARLARI
Anayasa Mahkemesinin
kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya
bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol
açacak biçimde hüküm tesis edemez.Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal
kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Anayasa
Mahkemesinin iptal hükmünün yürürlüğe girmesi için belirleyeceği tarih, kararın
Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.İptal kararları
geriye yürümez.Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve
yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve
tüzelkişileri bağlar.
b)
YARGITAY
Yargıtay, adliye
mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı
karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa
ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar
arasından Hakimler ve Savcılar Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve
gizli oyla seçilir.
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi
üyeleri arasından
Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl
için seçilirler.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili,
Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer
aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler.
c)
DANIŞTAY
Danıştay, idari
mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı
karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Danıştay, davaları görmek, kamu
hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde
düşüncesini bildirmek, idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer
işleri yapmakla görevlidir.Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari
yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve
Savcılar Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler
arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri
ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye
tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler.
d)
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
Uyuşmazlık Mahkemesi adli
ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin
olarak çözümlemeye yetkilidir.Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince,
kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.
46-HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU
HAKKINDAKİ HÜKÜMLER NELERDİR?
Hâkimler ve Savcılar
Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre
kurulur ve görev yapar.Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki
daire halinde çalışır.Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı
Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa
ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları
arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektirennitelikleri
yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi
Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda
belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim
üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin
öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye
Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular,
Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı,
üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday
belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye
tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde,
her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday
belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen
adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci
oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin
sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan
iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.Üyeler dört yıl için
seçilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz
gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin
boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi
yapılır.Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı
dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire
başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Kurul,
adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme,
geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte
kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme,
görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin
kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini
karara bağlar.Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki
kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik
kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif
ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır.
47-SAYIŞTAY İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
NELERDİR?
Sayıştay, merkezî yönetim
bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün
gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek
ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen
inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın
kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş
gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde
bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz.Mahallî
idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay
tarafından yapılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder