TÜRKİYE
CUMHURİYETİ ANAYASASI
Kanun
No.: 2709 Kabul Tarihi: 7.11.1982
BİRİNCİ
KISIM
Genel
Esaslar
I.
Devletin şekli
MADDE
1- Türkiye
Devleti bir Cumhuriyettir.
II.
Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE
2- Türkiye
Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan
haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel
ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III.
Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE
3- Türkiye
Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli
kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal
Marşı”dır.
Başkenti
Ankara’dır.
IV.
Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE
4- Anayasanın
1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2
nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri
değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V.
Devletin temel amaç ve görevleri
MADDE
5- Devletin
temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin
bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun
refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini,
sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan
siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî
varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
VI.
Egemenlik
MADDE
6- Egemenlik,
kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti,
egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle
kullanır.
Egemenliğin
kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi
kullanamaz.
VII.
Yasama yetkisi
MADDE
7- Yasama
yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki
devredilemez.
VIII.
Yürütme yetkisi ve görevi
MADDE
8- (Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından,
Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.
IX.
Yargı yetkisi
MADDE
9- (Değişik: 16/4/2017-6771/1 md.)
Yargı
yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.
X.
Kanun önünde eşitlik
MADDE
10- Herkes,
dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.)
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama
geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 12/9/2010-5982/1 md.) Bu maksatla
alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/1 md.)
Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile
malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye
veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare
makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket
etmek zorundadırlar.
XI.
Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
MADDE
11- Anayasa
hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer
kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ
KISIM
Temel
Haklar ve Ödevler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel
Hükümler
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
MADDE
12- Herkes,
kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere
sahiptir.
Temel hak ve
hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve
sorumluluklarını da ihtiva eder.
II.
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
MADDE
13- (Değişik:
3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak ve
hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde
belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu
sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik
Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye
kullanılamaması
MADDE
14- (Değişik:
3/10/2001-4709/3 md.)
Anayasada yer
alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti
ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa
hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve
hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını
amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere
aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla
düzenlenir.
IV.
Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
MADDE
15- (Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun
gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı
tedbirler alınabilir.
(Değişik: 7/5/2004-5170/2 md.) Birinci fıkrada
belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen
ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne
dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz
ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu
mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
V.
Yabancıların durumu
MADDE
16- Temel
hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla
sınırlanabilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Kişinin
Hakları ve Ödevleri
I.
Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı
MADDE
17- Herkes,
yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî
zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne
dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet
yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi
tutulamaz.
(Değişik: 7/5/2004-5170/3 md.;
16/4/2017-6771/16 md.) Meşrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının
yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir
ayaklanma veya isyanın bastırılması veya olağanüstü hallerde yetkili merciin
verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz
verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü
dışındadır.
II.
Zorla çalıştırma yasağı
MADDE
18- Hiç
kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla
düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar;
olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının
zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve
fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
III.
Kişi hürriyeti ve güvenliği
MADDE
19- Herkes,
kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda
gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti
kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme
kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin
yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci
önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için
tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir
serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim
veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin
yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya
da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin
yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun
bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli
belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya
değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan
ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir. Hâkim
kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca
bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan
kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde
yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu
suçlarda en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.;
16/4/2017-6771/16 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın
mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu
olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu
süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun
bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı,
yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan
kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma
sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma
ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine
getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple
olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar
verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest
bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına
sahiptir.
(Değişik:
3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar
dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun
genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.
IV.
Özel hayatın gizliliği ve korunması
A.
Özel hayatın gizliliği
MADDE
20- Herkes,
özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.
Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle:
3/10/2001-4709/5 md.)
(Değişik:
3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak,
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve
bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli
hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/2
md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına
sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında
bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini
talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de
kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık
rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller
kanunla düzenlenir.
B.
Konut dokunulmazlığı
MADDE
21- (Değişik:
3/10/2001-4709/6 md.)
Kimsenin
konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve
buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz
saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
C.
Haberleşme hürriyeti
MADDE
22- (Değişik:
3/10/2001-4709/7 md.)
Herkes,
haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına
bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere
bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış
merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine
dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde,
karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu
kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.
V.
Yerleşme ve seyahat hürriyeti
MADDE
23- Herkes,
yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç
işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli
kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma
ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla
sınırlanabilir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/8 md.;
12/9/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç
soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak
sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve
yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
VI.
Din ve vicdan hürriyeti
MADDE
24- Herkes,
vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı
olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dinî âyin ve
törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî
inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi
Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk
ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun
dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de
kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik,
siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma
veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle
olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri
istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
VII.
Düşünce ve kanaat hürriyeti
MADDE
25- Herkes,
düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa
olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve
kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE
26- Herkes,
düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların
müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de
kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan
yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
(Değişik:
3/10/2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel
nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların
cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması,
başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun
öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun
olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
(Mülga:
3/10/2001-4709/9 md.)
Haber ve
düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler,
bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi
açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve
usuller kanunla düzenlenir.
IX.
Bilim ve sanat hürriyeti
MADDE
27- Herkes,
bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda
her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı,
Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini
sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde hükmü yabancı yayınların
ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
X.
Basın ve yayımla ilgili hükümler
A.
Basın hürriyeti
MADDE
28- Basın
hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma
şartına bağlanamaz.
(Mülga: 3/10/2001-4709/10 md.)
Devlet, basın ve haber alma
hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin
sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini,
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da
ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli
bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya
bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait
kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hâkim
kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili
kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu
kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu
kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı
hükümsüz sayılır.
Yargılama görevinin amacına uygun
olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hâkim
tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı
konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar,
kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması
hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın korunması ve
suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun
açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren
yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime
bildirir; hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma
kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların
suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler
uygulanır.
Türkiye’de yayımlanan süreli
yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin
temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm
olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli
yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim
kararıyla toplatılır.
B.
Süreli ve süresiz yayın hakkı
MADDE
29- Süreli
veya süresiz yayın önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına
bağlanamaz.
Süreli yayın çıkarabilmek için
kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie
verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti
halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur.
Süreli yayınların çıkarılması,
yayım şartları, malî kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar
kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe
yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, malî ve teknik
şartlar koyamaz.
Süreli yayınlar, Devletin ve
diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkânlarından
eşitlik esasına göre yararlanır.
C.
Basın araçlarının korunması
MADDE
30- (Değişik:
7/5/2004-5170/4 md.)
Kanuna uygun
şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın
araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya
işletilmekten alıkonulamaz.
D.
Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından
yararlanma hakkı
MADDE
31- Kişiler
ve siyasî partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme
ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve
usulleri kanunla düzenlenir.
(Değişik:
3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve
sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını,
düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici
kayıtlar koyamaz.
E.
Düzeltme ve cevap hakkı
MADDE
32- Düzeltme
ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya
kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve
kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve
cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından
ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar
verilir.
XI.
Toplantı hak ve hürriyetleri
A.
Dernek kurma hürriyeti
MADDE
33- (Değişik:
23/7/1995-4121/2 md.; 3/10/2001-4709/12 md.)
Herkes, önceden
izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma
hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse bir
derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
Dernek kurma
hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel
sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle
ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek kurma
hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
Dernekler,
kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten
alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya
suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede
sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu
idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci fıkra
hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin
gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel
değildir.
Bu madde
hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.
B.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
MADDE
34- (Değişik:
3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden
izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme
hakkına sahiptir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın
veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla
sınırlanabilir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve
usuller kanunda gösterilir.
XII.
Mülkiyet hakkı
MADDE
35- Herkes,
mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak
kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet
hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler
A.
Hak arama hürriyeti
MADDE
36-
(Değişik: 3/10/2001-4709/14 md.) Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak
suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile
adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme,
görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
B.
Kanunî hâkim güvencesi
MADDE
37- Hiç
kimse kanunen tabî olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi
kanunen tabî olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran
yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
C.
Suç ve cezalara ilişkin esaslar
MADDE
38- Kimse,
işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı
cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan
cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza
zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra
uygulanır.
Ceza ve ceza
yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen
sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse
kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya
bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak
kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu
şahsîdir.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü
yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) (Mülga: 7/5/2004-5170/5 md.)
(Değişik:
7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve
genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi
hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı
Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik:
7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası
Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere
vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
XIV.
İspat hakkı
MADDE
39- Kamu
görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine
getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret
davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki
hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup
olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata
razı olmasına bağlıdır.
XV.
Temel hak ve hürriyetlerin korunması
MADDE
40- Anayasa
ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun
yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
Kişinin, resmî
görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna
göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı
saklıdır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Sosyal
ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
I.
Ailenin korunması ve çocuk hakları
MADDE
41- (Değişik:
3/10/2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında
eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin
huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır,
teşkilâtı kurar.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek
yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki
kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları
koruyucu tedbirleri alır.
II.
Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
MADDE
42- Kimse,
eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının
kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
Eğitim ve
öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim
esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara
aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
Eğitim ve
öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim, kız
ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve orta
dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen
seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra:
9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.:
2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile)
Devlet, maddî
imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı
ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları
sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri
alır.
Eğitim ve
öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili
faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka
hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri
olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak
yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı
esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
III.
Kamu yararı
A.
Kıyılardan yararlanma
MADDE
43- Kıyılar,
Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve
akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden
yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyılarla sahil
şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden
yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir.
B.
Toprak mülkiyeti
MADDE
44- Devlet,
toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla
kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.
Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın
genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer
toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla
dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez
ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu
şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin
esaslar kanunla düzenlenir.
C.
Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
MADDE
45- Devlet,
tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini
önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve
hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların
işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet, bitkisel
ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin
eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.
D.
Kamulaştırma
MADDE
46- (Değişik:
3/10/2001-4709/18 md.)
Devlet ve kamu tüzelkişileri;
kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek
şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını,
kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde
idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin
hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım
reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin
gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve
turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla
gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme
süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o
toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her
halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen
taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde
kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
E.
Devletleştirme ve özelleştirme
MADDE
47- Kamu
hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı
hallerde devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı
üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadî
teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve
varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir.
(Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve
diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden
hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere
yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.
IV.
Çalışma ve sözleşme hürriyeti
MADDE
48- Herkes,
dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin millî
ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve
kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
V. Çalışma ile ilgili hükümler
A.
Çalışma hakkı ve ödevi
MADDE
49- Çalışma,
herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini
yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak,
çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak
ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
(Mülga: 3/10/2001-4709/19 md.)
B.
Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
MADDE
50- Kimse,
yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedenî
ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak
korunurlar.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili
ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.
C.
Sendika kurma hakkı
MADDE
51- (Değişik:
3/10/2001-4709/20 md.)
Çalışanlar ve işverenler,
üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini
korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst
kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme
haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten
ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk
ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla
sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
(Mülga: 12/9/2010-5982/5 md.)
İşçi niteliği taşımayan kamu
görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri
hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve üst
kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel
niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
D.
Sendikal faaliyet
MADDE
52- (Mülga:
23/7/1995- 4121/3 md.)
VI.
Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
A.
Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı
MADDE
53- İşçiler
ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma
şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş
sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra:
23/7/1995-4121/4 md.) (Mülga: 12/9/2010-5982/6 md.)
(Mülga:
12/9/2010-5982/6 md.)
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma
hakkına sahiptirler.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması
halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri
Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/6
md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden
yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu
sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun
teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.
B.
Grev hakkı ve lokavt
MADDE
54- Toplu
iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev
hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta
başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.
Grev hakkı ve
lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti
tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
(Mülga:
12/9/2010-5982/7 md.)
Grev ve lokavtın
yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
Grev ve lokavtın
yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda,
uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar
da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun
kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek hakem
kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
(Mülga:
12/9/2010-5982/7 md.)
Greve
katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiçbir
şekilde engellenemez.
VII.
Ücrette adalet sağlanması
MADDE
55- Ücret
emeğin karşılığıdır.
Devlet,
çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer
sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik:
3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları
ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur.
VIII.
Sağlık, çevre ve konut
A.
Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
MADDE
56- Herkes,
sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre
sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların
ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden
ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve
verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek
elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel
kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek
yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir
şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
B.
Konut hakkı
MADDE
57- Devlet,
şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde,
konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut
teşebbüslerini destekler.
IX.
Gençlik ve spor
A.
Gençliğin korunması
MADDE
58- Devlet,
istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında,
Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri
alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü
alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
B.
Sporun geliştirilmesi ve tahkim
MADDE
59- Devlet,
her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri
alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı
sporcuyu korur.
(Ek fıkra:
17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve
disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna
başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir
yargı merciine başvurulamaz.
X.
Sosyal güvenlik hakları
A.
Sosyal güvenlik hakkı
MADDE
60- Herkes,
sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu
güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
B.
Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler
MADDE
61- Devlet,
harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri korur ve
toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet,
sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri
alır.
Yaşlılar,
Devletçe korunur. Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve
kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet,
korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu amaçlarla
gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.
C.
Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
MADDE
62- Devlet,
yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının
eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması,
anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için
gereken tedbirleri alır.
XI.
Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
MADDE
63- Devlet,
tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu
amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel
mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine
yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
XII. Sanatın ve sanatçının korunması
MADDE
64- Devlet,
sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının
korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için
gereken tedbirleri alır.
XIII.
Devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları
MADDE
65- (Değişik:
3/10/2001-4709/22 md.)
Devlet, sosyal ve ekonomik
alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun
öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Siyasî
Haklar ve Ödevler
I.
Türk vatandaşlığı
MADDE
66- Türk
Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
Türk babanın
veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga cümle: 3/10/2001-4709/23 md.)
Vatandaşlık,
kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde
kaybedilir.
Hiçbir Türk,
vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan
çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan
çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
II.
Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları
MADDE
67- Vatandaşlar,
kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak
veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına
katılma hakkına sahiptir.
(Değişik:
23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli,
genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi
altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını
kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.
(Değişik:
17/5/1987-3361/1 md.; 23/7/1995-4121/5 md.)
Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma
haklarına sahiptir.
Bu hakların
kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23/7/1995-4121/5 md.;
3/10/2001-4709/24 md.) Silah altında
bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler
hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz
kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim
emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından
tespit edilir ve görevli hâkimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.
(Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.)
Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak
biçimde düzenlenir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.)
Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
III.
Siyasî partilerle ilgili hükümler
A.
Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma
MADDE
68- (Değişik:
23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar, siyasî parti kurma
ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti
üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasî partiler, demokratik
siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasî partiler önceden izin
almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini
sürdürürler.
Siyasî partilerin tüzük ve
programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine,
millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz;
sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve
yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
Hâkimler ve savcılar, Sayıştay
dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur
statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan
diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi
öğrencileri siyasî partilere üye olamazlar.
Yükseköğretim elemanlarının
siyasî partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu
elemanların, siyasî partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi
almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yükseköğretim elemanlarının
yükseköğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yükseköğretim öğrencilerinin
siyasî partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Siyasî partilere, Devlet, yeterli
düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları
üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
B.
Siyasî partilerin uyacakları esaslar
MADDE
69- (Değişik:
23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasî partilerin faaliyetleri,
parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu
ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler, ticarî
faaliyetlere girişemezler.
Siyasî
partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın
uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal
edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun
denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda
gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken
Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği
kararlar kesindir.
Siyasî
partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine
Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî
partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine
aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî
partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden
ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir
odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar
verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki
fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o
partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim
organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup
yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan
doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz
konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli
kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin
Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir
başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli
kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri,
Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede
gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin
kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası
kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî
yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik: 3/10/2001-4709/25 md.)
Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da
Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî
partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar
çerçevesinde kanunla düzenlenir.
IV.
Kamu hizmetlerine girme hakkı
A.
Hizmete girme
MADDE
70- Her
Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin
gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
B.
Mal bildirimi
MADDE
71- Kamu
hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin
tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev
alanlar, bundan istisna edilemez.
V.
Vatan hizmeti
MADDE
72- Vatan
hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya
kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla
düzenlenir.
VI.
Vergi ödevi
MADDE
73- Herkes,
kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli
dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri
malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.
VII.
Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı
MADDE
74- (Değişik:
3/10/2001-4709/26 md.) Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla
Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve
şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı
ile başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/26 md.)
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine
yazılı olarak bildirilir.
(Mülga: 12/9/2010-5982/8 md.)
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına
sahiptir.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak
kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri
inceler.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve
üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt
çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama
yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu
Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı
işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve
özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Cumhuriyetin
Temel Organları
BİRİNCİ BÖLÜM
Yasama
I.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
A.
Kuruluşu
MADDE
75- (Değişik:
17/5/1987-3361/2 md.; 23/7/1995-4121/8 md.; 16/4/2017-6771/2 md.)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur.
B.
Milletvekili seçilme yeterliliği
MADDE 76- (Değişik: 13/10/2006-5551/1 md.;
16/4/2017-6771/3 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili
seçilebilir.
(Değişik: 27/12/2002-4777/1 md.;
16/4/2017-6771/3 md.) En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle
ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir
yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet,
ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve
alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör
eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle
hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.
Hâkimler ve savcılar, yüksek
yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları,
Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu
görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday
olamazlar ve milletvekili seçilemezler.
C.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi
MADDE 77- (Değişik: 21/10/2007-5678/1 md.;
16/4/2017-6771/4 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş
yılda bir aynı günde yapılır.
Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun
sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır.
D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler
MADDE
78- Savaş
sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan
kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim
döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime
gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini
bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala, ara
seçimi yapılamaz.
(Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.)
Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan
günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak
seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.
E.
Seçimlerin genel yönetim ve denetimi
MADDE
79- Seçimler,
yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
(Değişik: 21/10/2007-5678/2 md.)
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve
dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve
seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve
itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul
etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları
aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.
Yüksek Seçim
Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Yüksek Seçim
Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi
Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt
çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla
aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim
Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer
yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye
girmezler.
(Değişik:
21/10/2007-5678/2 md.) Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna
sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel
yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.
F.
Üyelikle ilgili hükümler
1.
Milletin temsili
MADDE
80- Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri
değil, bütün Milleti temsil ederler.
2.
Andiçme
MADDE
81- Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
“Devletin varlığı ve
bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve
şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik
Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur
ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından
ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan
ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine
andiçerim.”
3.
Üyelikle bağdaşmayan işler
MADDE
82- Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinde ve bunlara
bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya
ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları
ve özel imkânları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve
Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının
ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında
görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya
dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî veya
özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga cümle: 16/4/2017-6771/16
md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.
4.
Yasama dokunulmazlığı
MADDE
83- Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden,
Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının
teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında
tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç
işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz,
sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü
hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14
üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam,
durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek
zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine
getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince
zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili
hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını
kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki
siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve
karar alınamaz.
5.
Milletvekilliğinin düşmesi
MADDE
84- (Değişik:
23/7/1995- 4121/9 md.)
İstifa eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin kesin hüküm
giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının
Genel Kurula bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre
milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden
milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu
tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına özürsüz veya
izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan
milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık
Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt
çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
(Mülga: 12/9/2010-5982/9 md.)
6.
İptal istemi
MADDE
85- (Değişik:
23/7/1995- 4121/10 md.)
Yasama dokunulmazlığının
kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci,
üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis
Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili
milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya
İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar.
7.
Ödenek ve yolluklar
MADDE
86- (Değişik:
21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk
ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek
Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını
aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C.
Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri
halinde ilgileri devam eder.
(Değişik: 21/11/2001-4720/1 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar,
kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri
ödemelerin kesilmesini gerektirmez.
Ödenek ve yollukların en çok üç
aylığı önceden ödenebilir.
II.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri
A.
Genel olarak
MADDE 87- (Değişik:
3/10/2001-4709/28 md.; 7/5/2004-5170/6 md.; 16/4/2017-6771/5 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun
koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af
ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri
kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.
B.
Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi
MADDE
88- (Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir.
(Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Kanun tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde
görüşülme usul ve esasları İçtüzükle düzenlenir.
C.
Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması
MADDE
89- Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde
yayımlar.
(Değişik:
3/10/2001-4709/29 md.) Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı
kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile
birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.
Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi
sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tâbi
değildir.
(Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye
tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca
yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa,
Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.
Anayasa
değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.
D.
Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
MADDE
90- Türkiye
Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak
andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir
kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Ekonomik, ticarî
veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar,
Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin
yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile
yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki
ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası
bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye
dayanılarak yapılan ekonomik, ticarî, teknik veya idarî andlaşmaların Türkiye
Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya
göre yapılan ekonomik, ticarî veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren
andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Türk kanunlarına
değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü
uygulanır.
Usulüne göre
yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek
cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla
kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek
uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
E.
Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
MADDE
91- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
F.
Savaş hali ilânı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme
MADDE
92- Milletlerarası
hukukun meşrû saydığı hallerde savaş hali ilânına ve Türkiye’nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması
ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin
kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
kullanılmasına karar verebilir.
III.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler
A.
Toplanma ve tatil
MADDE
93- (Değişik:
23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk
günü kendiliğinden toplanır.
(Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir;
ara verme veya tatil sırasında Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis Başkanı
da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi
toplantıya çağırır.
Ara verme veya
tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu
toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez.
B.
Başkanlık Divanı
MADDE
94- Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen
Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Kâtip Üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık
Divanı, Meclisteki siyasî parti gruplarının üye sayısı oranında Divana
katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasî parti grupları Başkanlık için
aday gösteremezler.
(Değişik:
12/9/2010-5982/10 md.) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır.
İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev
süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder.
(Değişik:
3/10/2001-4709/30 md.) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı
günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi
gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü
oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır;
dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi,
aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanvekillerinin, Kâtip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı,
oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti
grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan
haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten
Başkanvekili oy kullanamazlar.
C.
İçtüzük, siyasî parti grupları ve kolluk işleri
MADDE
95-
Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı İçtüzük hükümlerine
göre yürütür.
İçtüzük hükümleri, siyasî parti
gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını
sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasî parti grupları, en az yirmi üyeden meydana
gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin
bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis
Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri
için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir.
D.
Toplantı ve karar yeter sayısı
MADDE 96- (Değişik: 21/10/2007-5678/3 md.) Türkiye
Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının
en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca
bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak
karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir
fazlasından az olamaz.
(Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
E.
Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması
MADDE
97- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde
tam olarak yayımlanır.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu
oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına
bağlıdır.
Meclisteki açık
görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca
bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir.
IV.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları
MADDE 98- (Değişik:
16/4/2017-6771/6 md.)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve
yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır.
Meclis
araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir.
Genel görüşme,
toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Meclis
soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin
beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir.
Yazılı soru,
yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin,
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından
ibarettir.
Meclis
araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği
ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.
B.
Gensoru
MADDE
99- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
C.
Meclis soruşturması
MADDE
100- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
İKİNCİ
BÖLÜM
Yürütme
I. Cumhurbaşkanı
A. Adaylık ve seçimi
MADDE 101- (Değişik:
16/4/2017-6771/7 md.)
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış,
milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan
halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla
iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan
genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde
beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliği sona erer.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu
alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu
oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk
oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan
aday, Cumhurbaşkanı seçilir.
İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin
herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan
adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır.
İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde
yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı
seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece
Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya
kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar
kanunla düzenlenir.
B.
Seçimi
MADDE 102- (Değişik: 21/10/2007-5678/5 md.) (Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
C.
Andiçmesi
MADDE
103- Cumhurbaşkanı,
görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde
andiçer:
“Cumhurbaşkanı
sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez
bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya,
hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik
Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma
ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden
yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini
korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için
bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve
şerefim üzerine andiçerim.”
D.
Görev ve yetkileri
MADDE 104- (Değişik:
16/4/2017-6771/8 md.)
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi
Cumhurbaşkanına aittir.
Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini
ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet
organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder.
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye
Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.
Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir.
Kanunları yayımlar.
Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir.
Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün
veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları
gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine
son verir.
Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve
bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
düzenler.
Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini
gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini
kabul eder.
Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü
takdirde halkoyuna sunar.
Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri
alır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin
Başkomutanlığını temsil eder.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin
cezalarını hafifletir veya kaldırır.
Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü
bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile
kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda,
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.
Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve
bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir.
Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih
belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve
atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu
MADDE 105- (Değişik:
16/4/2017-6771/9 md.)
Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle
soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür
ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar
verebilir.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki
siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç
katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad
çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma
yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis
Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona
bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde
dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye
Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana
sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede
tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir,
yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı,
seçim kararı alamaz.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen
Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia
edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.
F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve
bakanlar
MADDE 106- (Değişik:
16/4/2017-6771/10 md.)
Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla
Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.
Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması
halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar
Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait
yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük
Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel
seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet
Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan
Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi
genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle
geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı
Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme
yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve
görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı
şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa
üyelikleri sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı
sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili
suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt
çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis,
önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli
oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki
siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç
katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı
ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma
yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis
Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona
bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde
dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce
Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu
sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir,
yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili
işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da
beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen
Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili
olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.
Bakanlıkların
kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve
taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
G.
Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
MADDE
107- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
H.
Devlet Denetleme Kurulu
MADDE
108- (Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde
yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına
bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine,
tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum
ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan
meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında,
kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme,
araştırma ve denetlemeleri yapar.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük
işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
II.
Bakanlar Kurulu
A.
Kuruluş
MADDE
109- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
B.
Göreve başlama ve güvenoyu
MADDE
110- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
C. Görev sırasında güvenoyu
MADDE
111- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
D.
Görev ve siyasî sorumluluk
MADDE
112- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
E.
Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
MADDE
113-
(Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
F.
Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu
MADDE 114- (Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
G.
Tüzükler
MADDE
115- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin
yenilenmesi
MADDE 116- (Değişik:
16/4/2017-6771/11 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük
Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi
halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi
birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin
yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday
olabilir.
Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve
Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve
başlamasına kadar devam eder.
Bu
şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.
İ.
Millî Savunma
1.
Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
MADDE
117- Başkomutanlık,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevî varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı
tarafından temsil olunur.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Millî güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına
hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup,
savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir.
(Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
(Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
2.
Millî Güvenlik Kurulu
MADDE
118- (Değişik:
3/10/2001-4709/32 md.; 16/4/2017-6771/16 md.) Millî Güvenlik Kurulu;
Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî
Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve
Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul
toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/32 md.;
16/4/2017-6771/16 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik
siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları
ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına
bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve
bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını
zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca değerlendirilir.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Millî Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay
Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Millî Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı
yardımcısının başkanlığında toplanır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
III. Olağanüstü hal yönetimi
MADDE 119- (Değişik:
16/4/2017-6771/12 md.)
Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun
başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve
eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan
tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin
ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde
bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik
bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde,
süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede
yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya
çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini
kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her
defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört
aylık süre aranmaz.
Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve
çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve
hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi
hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.
Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli
kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde
belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı
gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin
toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde
görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.
2.
Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması sebepleriyle
olağanüstü hal ilânı
MADDE
120- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
3.
Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
MADDE
121- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
B.
Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali
MADDE
122- (Mülga:
16/4/2017-6771/16 md.)
IV.
İdare
A.
İdarenin esasları
1.
İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
MADDE
123- İdare,
kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş
ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
(Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle kurulur.
2.
Yönetmelikler
MADDE
124- (Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını
ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını
sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler
çıkarabilirler.
Hangi
yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.
B.
Yargı yolu
MADDE
125- İdarenin
her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek cümleler:
13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların millî veya milletlerarası
tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık
unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
(Ek cümle:
12/9/2010-5982/11 md.) (Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Yüksek Askerî Şûranın
terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü
ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
İdarî işlemlere
karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
(Değişik:
12/9/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka
uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi
şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve
esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem
niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdarî işlemin
uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî
işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi
durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
(Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Kanun, olağanüstü hallerde, seferberlik ve savaş halinde
ayrıca millî güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin
durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi
eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
C.
İdarenin kuruluşu
1.
Merkezî idare
MADDE
126- Türkiye,
merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu
hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere
ayrılır.
İllerin idaresi
yetki genişliği esasına dayanır.
Kamu
hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili
içine alan merkezî idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve
yetkileri kanunla düzenlenir.
2.
Mahallî idareler
MADDE
127- Mahallî
idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene
kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu
tüzelkişileridir.
Mahallî
idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun
olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik:
23/7/1995-4121/12 md.) Mahallî idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara
göre beş yılda bir yapılır. (Mülga cümle: 16/4/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük
yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahallî
idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin
itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur.
Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya
kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini,
İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezî idare,
mahallî idareler üzerinde, mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine
uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum
yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla,
kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.)
Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi
aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri,
maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla
düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.
D.
Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler
1.
Genel ilkeler
MADDE
128- Devletin,
kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare
esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği
aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu
görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve
yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.
(Ek cümle: 12/9/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu
sözleşme hükümleri saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin
yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.
2.
Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence
MADDE
129- Memurlar
ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette
bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu
görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst
kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(Değişik: 12/9/2010-5982/13 md.)
Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı
Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve
diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan
tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği
şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve
diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza
kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun
gösterdiği idarî merciin iznine bağlıdır.
E.
Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları
1.
Yükseköğretim kurumları
MADDE
130- Çağdaş
eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin
ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı
çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık
yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu
tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından
kanunla kurulur.
Kanunda
gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile
vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tâbi yükseköğretim
kurumları kurulabilir.
Kanun,
üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler
ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve
yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve
milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma
serbestliği vermez.
Üniversiteler ve
bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri
Devletçe sağlanır.
Kanunun
belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise
Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.
Üniversite
yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun
veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne
suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
(Değişik:
29/10/2005-5428/1 md.) Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim
Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığına sunulur ve
merkezî yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tâbi
tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.
Yükseköğretim
kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev,
yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim
hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama,
yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve
öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri,
öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar,
Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, malî
işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası
ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve
öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine
göre yürütülmesi, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı
malî kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.
Vakıflar
tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, malî ve idarî konuları dışındaki
akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden,
Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen
hükümlere tâbidir.
2.
Yükseköğretim üst kuruluşları
MADDE
131- Yükseköğretim
kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
yükseköğretim kurumlarındaki eğitim- öğretim ve bilimsel araştırma
faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler
doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen
kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
(Değişik:
7/5/2004-5170/8 md.; 16/4/2017-6771/16 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler
tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla
belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet
yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve
Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
Kurulun
teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.
3.
Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tâbi olanlar
MADDE
132- Türk
Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel
kanunlarının hükümlerine tâbidir.
F.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla
ilişkili haber ajansları
MADDE
133- (Değişik:
8/7/1993-3913/1 md.)
Radyo ve
televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar
çerçevesinde serbesttir.
(Ek fıkra:
21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve
televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasî parti gruplarının üye
sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri
adaylar arasından, her siyasî parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak
suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve
Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri,
seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir.
Devletçe kamu
tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu
tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının
tarafsızlığı esastır.
G.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
MADDE
134- (Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve
inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan
araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk’ün manevî
himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının
görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk
Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip
“Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” kurulur.
Türk Dil Kurumu
ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk’ün vasiyetnamesinde belirtilen malî
menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.
Atatürk Kültür,
Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük
işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.
H.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
MADDE
135- Kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe
mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini
kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,
meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü
ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile
kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere
göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum ve
kuruluşları ile kamu iktisadî teşebbüslerinde aslî ve sürekli görevlerde
çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik:
23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında
faaliyette bulunamazlar.
(Değişik:
23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasî partiler aday
gösteremezler.
(Değişik:
23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları üzerinde Devletin idarî ve malî denetimine ilişkin kurallar kanunla
düzenlenir.
(Değişik:
23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları
dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine,
kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme
kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(Değişik:
23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, millî
güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut
yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci,
meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli
hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi
halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
İ.
Diyanet İşleri Başkanlığı
MADDE
136- Genel
idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda,
bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve
bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
J.
Kanunsuz emir
MADDE
137- (Değişik:
16/4/2017-6771/16 md.) Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle
çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve
bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu
emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren
sorumlu olmaz.
Konusu suç
teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse
sorumluluktan kurtulamaz.
Askerî
hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin
korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Yargı
I.
Genel hükümler
A.
Mahkemelerin bağımsızlığı
MADDE
138- Hâkimler,
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî
kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya
kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat
veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında
Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz,
görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile
idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme
kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini
geciktiremez.
B.
Hâkimlik ve savcılık teminatı
MADDE
139- Hâkimler
ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce
emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de
olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren
bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine
getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun
olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
C.
Hâkimlik ve savcılık mesleği
MADDE
140- Hâkimler
ve savcılar adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu
görevler meslekten hâkim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hâkimler, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hâkim ve savcıların nitelikleri,
atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri,
görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi,
haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi,
görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı
soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı
gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer
özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre
kanunla düzenlenir.
Hâkimler ve savcılar altmışbeş
yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme
ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden
başka, resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hâkimler ve savcılar idarî
görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hâkim ve savcı olup da adalet
hizmetindeki idarî görevlerde çalışanlar, hâkimler ve savcılar hakkındaki
hükümlere tâbidirler. Bunlar, hâkimler ve savcılara ait esaslar dairesinde
sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hâkimlere ve savcılara tanınan her
türlü haklardan yararlanırlar.
D.
Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması
MADDE
141- Mahkemelerde
duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli
kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında
kanunla özel hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü
kararları gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün
olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.
E.
Mahkemelerin kuruluşu
MADDE
142- Mahkemelerin
kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 16/4/2017-6771/13 md.)
Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde,
asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara
bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir.
F.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri
MADDE
143- (Değişik:
18/6/1999-4388/1 md.) (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.)
G.
Adalet hizmetlerinin denetimi
MADDE
144 – (Değişik:
12/9/2010-5982/14 md.)
Adalet hizmetleri ile savcıların
idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile
hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve
soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul
ve esaslar kanunla düzenlenir.
H.
Askerî yargı
MADDE
145 – (Değişik:
12/9/2010-5982/15 md.) (Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
II.
Yüksek mahkemeler
A.
Anayasa Mahkemesi
1.
Kuruluşu
MADDE
146- (Değişik:
12/9/2010-5982/16 md.)
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Anayasa
Mahkemesi onbeş üyeden kurulur.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri
arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise
baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden
yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu
seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci
oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır;
üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki
üyeyi Danıştay genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer
için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi
Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk,
iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından
göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest
avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış
Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay genel
kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday
göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, en fazla oy alan üç
kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından
gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde en fazla oy alan üç kişi aday
gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye
seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim
kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış,
avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin
yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış,
birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması
şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri
arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir
Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî
görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.
2.
Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi
MADDE
147- (Değişik:
12/9/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir
kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri
altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından
önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri
kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir
üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm
giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine
getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye
tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
3.
Görev ve yetkileri
MADDE
148- (Değişik:
12/9/2010-5982/18 md.; 16/4/2017-6771/16 md.) Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve
esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar.
Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak,
olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla,
Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil bakımından
denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa
değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle
görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil
bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten
itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası
açılamaz; def’i yoluyla da ileri sürülemez.
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/18 md.)
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından,
ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda
bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/18 md.)
Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme
yapılamaz.
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/18 md.)
Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
(Değişik: 12/9/2010-5982/18 md.; 16/4/2017-6771/16 md.) Anayasa Mahkemesi
Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı
yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkan ve
üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar
Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı
Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
(Ek fıkra:
12/9/2010-5982/18 md.) (Değişik: 16/4/2017-6771/16
md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri
Komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.
Yüce Divanda, savcılık görevini
Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
(Değişik: 12/9/2010-5982/18 md.)
Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel
Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile
verilen diğer görevleri de yerine getirir.
4.
Çalışma ve yargılama usulü
MADDE
149- (Değişik:
23/7/1995-4121/14 md.; 3/10/2001-4709/33 md.; 12/9/2010-5982/19 md.)
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel
Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin
katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın
belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler
ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul
edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir.
Siyasî partilere ilişkin dava ve
başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek
yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara
bağlanır.
Anayasa değişikliğinde iptale,
siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına
karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu
şarttır.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal
davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu,
Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve
üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve
komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan
sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak,
bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca,
gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu
üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına
ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen
siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını
dinler.
5.
İptal davası
MADDE
150- (Değişik: 16/4/2017-6771/16
md.) Kanunların,
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya
aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası
açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye
sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki
üyelere aittir. (Mülga cümle:
16/4/2017-6771/16 md.)
6.
Dava açma süresi
MADDE
151- (Değişik: 16/4/2017-6771/16
md.)
Anayasa Mahkemesinde doğrudan
doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış
gün sonra düşer.
7.
Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi
MADDE
152- (Değişik: 16/4/2017-6771/16
md.) Bir
davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin
ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa
Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.
Mahkeme, Anayasaya aykırılık
iddiasını ciddî görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte
karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine
gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre
içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre
sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar
kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına
girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl
geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda
bulunulamaz.
8.
Anayasa Mahkemesinin kararları
MADDE
153- Anayasa
Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan
açıklanamaz.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Anayasa Mahkemesi bir kanun veya
Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun
koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis
edemez.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal
kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken
hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden
başlayarak bir yılı geçemez.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) İptal kararının yürürlüğe girişinin
ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya
çıkardığı hukukî boşluğu dolduracak kanun teklifini öncelikle görüşüp karara
bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî
Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare
makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.
B.
Yargıtay
MADDE
154- Yargıtay,
adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen
belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa
ayrılmış adlî yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar
arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve
gizli oyla seçilir.
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci
başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için
seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve
Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından
gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl
için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtayın kuruluşu, işleyişi,
Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı
ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
C.
Danıştay
MADDE
155- Danıştay,
idarî mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen
belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik: 13/8/1999- 4446/3 md.; 16/4/2017-6771/16 md.) Danıştay, davaları
görmek, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında
iki ay içinde düşüncesini bildirmek, idarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla
gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.
(Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.) Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci
sınıf idarî yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından
Hâkimler ve Savcılar Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen
görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.
Danıştay Başkanı, Başsavcı,
başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için
seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştayın, kuruluşu, işleyişi,
Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri
ve seçim usulleri, idarî yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve
hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
D. Askerî Yargıtay
MADDE
156- (Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
E.
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
MADDE
157- (Mülga: 16/4/2017-6771/16 md.)
F.
Uyuşmazlık Mahkemesi
MADDE
158- (Değişik: 16/4/2017-6771/16
md.) Uyuşmazlık
Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm
uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu,
üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu
mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından
görevlendirilen üye yapar.
Diğer mahkemelerle, Anayasa
Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas
alınır.
III.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu
MADDE
159-
(Değişik: 12/9/2010-5982/22 md.)
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu,
mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev
yapar.
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire
halinde çalışır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı
Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa
ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları
arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren
nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından
Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç
üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk
dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından
seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat
olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek
üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık,
başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona
gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin
sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik
için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi
tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen
adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci
oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin
sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan
iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha
seçilebilir.
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Kurul
üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde
yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması
durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet
Bakanlığı Müsteşarı dışındaki üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda
belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir
göreve atanamaz ve seçilemezler.
Kurulun yönetimi ve temsili Kurul
Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul,
kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de
başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline
devredebilir.
Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim
ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme,
yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun
görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden
uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin
kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini
karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine
getirir.
(Değişik: 16/4/2017-6771/14 md.) Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun
ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak
yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında
suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına
uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma
işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanının
oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri,
hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı
eliyle de yaptırılabilir.
Kurulun meslekten çıkarma
cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurula bağlı Genel Sekreterlik
kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif
ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri
ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları,
muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir.
Adalet Bakanlığının merkez, bağlı
ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve
savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç
denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin seçimi,
dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve
karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine
karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin
kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
IV.
Sayıştay
MADDE
160-
(Değişik: 29/10/2005-5428/2 md.) Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki
kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile
mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap
ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme
ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri
hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir
kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu
kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz.
Vergi, benzeri
malî yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları
arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
(Ek fıkra:
29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî
idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay
tarafından yapılır.
Sayıştayın
kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları,
ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve
üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.
(Mülga:
7/5/2004-5170/10 md.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder